Tuesday, December 1, 2009
Kurban bayramı
Geçtiğimiz hafta kurban bayramıydı malumunuz. Her sene Kurban bayramı civarında beni çok şaşırtan bir durum var. Herkes bir anda hayvan hakları savunucusu kesiliyor. Normal zamanda gayet güzel Adana kebapları, biftekleri götüren insanlar, bir anda 'aman ne kadar yazık o hayvanlara, böyle zulüm olur mu..' havalarına giriyor. İnanılası gibi değil. Normal zamanda yediğiniz o etler, ağaçta mı yetişiyor sanıyorsunuz ki? O hayvanlar çok mutlu bir şekilde çayırlarda otlayıp sonra birden bifteğe mi dönüşüyor? Hele Amerika'da, hayvanlar çok büyük eziyetlerle öldürülüp kesiliyorlar. Mezbahalardaki, et kesim yerlerindeki görüntüler içler acısı..
Normal zamanla Kurban Bayramı arasındaki tek fark ise, kesimin gözümüzün önünde yapılıp, normal hayatımızın bir parçası haline getirilmesi. Hayvanın acısı ve döktüğü kan, izole ve gözden ırak bir durum olmaktan çıkıp da sokağımıza, bahçemize kadar gelince, birden irkiliyoruz. Herkes bir anda 'Kurbansız bayramlar diliyorum' gibi dileklerle bayram kutlama mesajı atmaya başlıyor.. Halbuki dünyanın her yerinde, her gün mezbahalarda milyonlarca hayvan acı içinde katlediliyor.
Benim bildiğim kadarıyla İslami kesim şekli, tam kurallarına göre uygulandığı zaman, hayvana en az acı veren ve en kısa sürede, işkence etmeden yaşamına son veren bir yöntem. ABD'deki mezbahalarda ise hayvanlar damgalanma, gagası kesilme, elektrik şokuyla ve kafasına vurarak öldürülme gibi çok korkunç yöntemlerle katlediliyorlar. (Bkz: Earthlings belgeseli) Ayrıca Kurban Bayramı'nın arkasında yatan ve asıl sebebi olan sosyal adalet fikrini çok seviyorum. Normalde et yiyemeyecek kadar fakir olan ailelerin evine bir kaç günlük için de olsa et girmesi, onların da karnının doyması fikri, bana çok güzel geliyor açıkçası.
Tabii ki her sene Türkiye'de gördüğümüz bazı manazaralara ben de karşıyım. Hiç bir hayvanın acı çekmesini, sokaklarda kanların akmasını, hijyenik olmayan koşullarda kesimleri, eline her bıçak alanın koyunlara ve ineklere saldırmasını ben de istemiyorum. Ama kurallarına göre ve hijyenik olarak yapılan kesimin, normal zamanda mezbahada yapılan kesimden hiç bir farkı yok bence. Ve normal zamanda hapır hupur et yiyen ve o etin nereden geldiğini düşünmeyen insanların, sadece bu bayramda birden hayvan hakları savunucusu kesilmeleri, bana çok ama çok ikiyüzlüce geliyor.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Ben de aynı fikirdeyim. Hafta sonu Alev Alatlı da bir televizyon programında insanların her gün et yiyip kurban bayramını eleştirmesini ikiyüzlülük olarak değerlendirdi.
ReplyDeleteGerçekten çok haklısın moonshine.Maalesef bizler dahi kendi kültür ve geleneklerimizi tam olarak tanıyamamışken,bunun savunmasını nasıl yapabiliriz?Bu yüzden biz hayvan katili,onlar cici hayvan hakları savunucusu.
ReplyDeleteÇok doğru yazmışsın. Bayram dönemlerinde bu olaylar sık sık meydana geliyor ki kurban bayramının amacıda çok özel bir aralar bu elektrik şokuyla öldürme haberlerde verildi sanırım bundan 2 sene öncesinin kurban bayramıydı..
ReplyDeleteÖzellikle sokağın ortasında kesilmesine karşıyım bende..Sırf bu yüzden yıllardır et yemiyorum :)Ev Düğününde kestiler koyunu gördüm ardından ordan uzaklaştım daha sonrasında kestikleri eti elime verdiler git şunu komşuya götür diye:D Allahım bir sıcak bir sıcak (: Bacaklarım titremişti resmen iki poşettede kelleleri şunuda şuraya götür diye Pskolojik olarak atlatamadım et yiyemiyorum ama yinede karşı değilim şimdi yaşasaydım bu olayı etkilenmezdim ama hayvanları çok seven bir çocuksan haliyle işte:) Sokakda kesilmemeli kısacası gerçi çocuklar başında dikiliyordu böyle sanırım duygusal anlamda çok hassasdım onlardan :D
Merhaba Oracle,
ReplyDeleteBilmiyordum, bilgi icin tesekkurler. Televizyon izlemedigim icin Turkiye'yle ilgil haberleri ancak internetten okuyabiliyorum.
Merhaba Asli,
Blog'uma hosgeldin, yorumun icin cok tesekkurler. "Kendi kultur ve geleneklerimizi tam olarak taniyamamisken" derken, cok guzel ifade etmissin.. Benim de kastettigim buydu. Bir de merak ediyorum, hic adetimiz olmadigi halde yilbasinda hindi kesip yiyenler, o hindilere acimiyorlar mi? "Hindi katliami" olmuyor mu bu :))
Merhaba Pluie
Cocuklar uzerinde cok travmatik bir etkisi oldugu kesin bu olayin. O yuzden kesinlikle onlarin gozlerinden uzak bir sekilde, hijyenik oalrak yapilmali kesim. Ama sadece cocuklar degil buyukler bile etkileniyor bence.
Bir laf vardir. "Herkes kendi etini kendi kesip yemek zorunda kalsaydi, butun dunya vejeteryan olurdu" diye. Cok dogru bir laf bence.
Sevgiler
Moonie
buraya (new york) geldigimden beri insanlarin bayramlarini nese ile ve butunlestirici bir bicimde kutluyor olusunu gozlemlemek cok hosuma gidiyor. neden diyorum turkiye'de de boyle olamiyor ki? hijyenik olmayan usulsuzce kurban edilen hayvanciklara ben de cok uzuluyorum; ama sadece buna tutunarak cok tatli, derin ve sosyal anlamda onemli manalar iceren bayramimizin zehir edilmesini anlamiyorum. uzucu geliyor. senin icin kiymetli olan, guzel olan, sevdigin birseyden verme duygusu bence kisinin tekamulu acisindan cok onemli. kendi benliginle, ozunle, inananlar icin yaraticiyla, cevrenle (komsularin, dostlarin, sehrindeki yoksullar), dunyayla (dogayla, canlilikla, evrenle, hayat-memat meseleleriyle) yakinlik (kurbiyet) kurma hali... benim icimde sukunet hissi tesis ediyor, kisisel deneyimim bu yonde yani...
ReplyDeleteMerhaba Elifcim
ReplyDeleteButun soylediklerine katiliyorum. Keske biz de kendi gelenek ve goreneklerimizi asagilamak icin firsat kollamadan, soyle huzur icinde kutlasak bayramimizi.. Kendimizle, ne oldugumuzla gurur duysak, baskalarina ozenmeden.. Bence de sukunet hissi veren, huzur ve keyif veren gunler bayramlar.
Sevgiler, ve gecmis bayramini kutluyorum!
Moonie