Thursday, March 28, 2013

Tekdüze bir hayat

Neden korkar insanlar bu kadar, 'tekdüze bir hayat' yaşamaktan? Sıradışı şeyler yaşamak, güzel midir her zaman? Hayat bize sürpriz yaptığı zaman bu sürprizin bizi altüst etmesi daha yüksek bir olasılık değil midir, mutlu kılmasından?

Tekdüze bir yaşamdan korkmuyorum. Hatta sıradan, monoton bir hayatım olsun istiyorum. Normal hayatmızı sağlık içinde, huzur içinde sürdürebilmek istiyorum. Her gün aynı şeyleri yapmak beni korkutmuyor, yıldırmıyor. Tam tersi her gün aynı şeyleri yaptıkça mutlu oluyorum. Düzenimin bozulmasını neden isteyeyim ki, altüst olmayı?

Günün en sevdiğim iki zamanı olan, en başını ve en sonunu, her gün aynı şekilde yaşamak istiyorum.

Her sabah günün o ilk, sessiz, huzurlu saatlerinde günün en sevdiğim öğünü olan kahvaltıyı iki canımla birlikte yapabilmeyi mesela. Beni çok mutlu eden, ocağın üzerinde fokur fokur kaynayan çaydanlığı izlemeyi.. Güzel bir müzik açmayı, perdeleri sonuna kadar açıp içeriye günışığı dolmasını izlemeyi, yeni bir günü erinçle, kıvançla karşılamayı..

Ya da kızım odasında uyuyorken, yanımızda ve güvendeyken, günün işleri bitmiş, ev sessizleşmişken, bir fincan çay alıp odama gitmeyi.. Sen bilgisayarda çalışırken, senin varlığından aldığım güven ve huzur duygusuyla dopdolu, saatlerce kitap okumayı.. Vücudum yatağın içinde ama aklımın yüzlerce kilometre ötede, belki Japonya'da bir kafede, belki Londra'da bir sokakta olmasını.. Yerimde oturuyorken dünyayı gezebilmeyi, okuma aşkım sayesinde!

Her gün bu anları aynı şekilde yaşamak istiyorum. Hiç bir şey değişmesin istiyorum. Sıradan bir hayat...Ah...biz bazı şeylerden sürekli şikayet ederken, dünyanın bir yerinde başka birisi bizim hayatımız gibi bir yaşam hayal etmektedir.. Bilmeyiz.


No comments:

Post a Comment