Monday, February 21, 2011

Yoga


Vücudumun ve ruhumun yepyeni bir döneme girmesini 'kutlamak' için yeni bir egzersize başlamam gerekiyordu. Oldum olası spor salonlarından, makinelerden nefret ettim. Hamster gibi olduğun yerde koşmak ya da bisiklet çevirip durmak da bir süreden sonra o kadar sıkıcı oluyor ki.. Gözüm koşu bandının saat hanesinde, 5 dakika oldu, 6 dakika oldu, 7 dakika oldu...Geçmek bitmiyor zaman. Sıkıntıdan patlayacak gibi oluyorum. Mutlaka bir noktada artık pes edip egzersizi bırakıyorum. Açık havada yürümek ya da koşmak gibisi yok (hava elverişliyse tabii)



H
er gün yaptığım yarım saat-45 dakikalık yürüyüşler de iyi güzel ama vücudu 'tone' etmeye yani biçimlendirmeye yetmiyor. Ben de iki haftadır Pazar günleri Yoga yapmaya başladım. Evimize çok yakın bir stüdyoya gidiyorum. Hamilelikten sonra iyice zayıflamış olan karın ve sırt kaslarıma, hem bedenime hem ruhuma ilaç gibi geldi.

Açıkçası ben Yoga'yı, kendim başlamadan önce sadece esneme hareketlerinden oluşan, çok 'kolay' bir egzersiz sanır ve aşağılardım (Açıkçası Yoga'daki bazı hareketler, Ommmm diye kendinden geçmeler, nefes egzersizleri ve 'Namaste' selamları filan bana özellikle ilk Yoga dersimde Cem Yılmaz'ın şu videosunu hatırlatıyordu ve içimden kahkahalarla gülmek geldiği halde kendimi tutuyor, yoga hocasına bakıyor ve gülmemek için dudaklarımı ısırıyordum!).



Ama meğerse hiç de öyle göründüğü gibi değilmiş. Gayet boncuk gibi terleten, bazı pozlarda kasların yandığını, bütün kasların ayrı ayrı kullanıldığını hissettiren bir spormuş Yoga. 1 saat egzersizin çoğunu zaten yukarıda görülen 'Downward facing dog' (Ardho Mukha Svanasana) ve 'Plank Position' (Chaturanga) duruşlarında geçiriyorsunuz. Bu duruşları bozmadan dakikalarca tutmak hiç de kolay iş değilmiş. Ama insan gittikçe alışıyor ve vücudunun her bir kasının ayrı ayrı toparlanıp biçimlendiğini hissediyor zamanla. Buna nefes egzersizleri ve rahatlama teknikleri eklenince de 1 saatlik yoga seansının sonunda gerçekten 'pamuk gibi', hem ruhen hem bedenen inanılmaz rahatlamış şekilde evin yolunu tutuyorum.

Yoga'nın ana teması sanırım vücudunun, nefes aldığının, yaşadığının ve vücut uzuvlarının her birinin ayrı ayrı 'bilincinde olmak'. Bu da kendinizi daha iyi tanıyarak stresinizi atmanıza çok yardımcı oluyor. Bütün o 'yaşam enerjisi', 'Kalp çakrası', 'üçüncü göz'...vs muhabbetleri ne kadar doğrudur bilemem ama Yoga'nın en azından nefes ve egzersiz kısmının, bana çok iyi geldiğini söyleyebilirim! Yapmakta olduğunuz spordan bıkıp usandıysanız, yeni bir şey denemek istiyorsanız, hatta hiç egzersiz yapmıyorsanız ve başlamak istiyorsanız bile mutlaka tavsiye ederim. Derste gördüğüm 45-50 yaşındaki 90 kiloluk teyzeler bile Yoga yapabiliyorsa, siz de eminim yapabilirsiniz! :)


2 comments:

  1. Bazi yoga hareketleri pek bir titretiyor kaslarimi. O titremelerden sonra facing dog pozisyonu ilac gibi. Ben de bu aralar yaptigim sporu degistirdim. Simdilerde zumba yapiyorum, pek eglenceli, belki bir ara sen de denersin:)

    ReplyDelete
  2. Evet kesinlikle titreme ve yorulma bende de var..Zumba'yi da duydum ama hiç denemedim..Denemekte fayda var! Sagol tavsiyen icin :)

    ReplyDelete