Wednesday, March 14, 2012
Bir zamanlar Anadolu'da
Chicago'ya Uluslararası Film Festivali'ne geldiğinde izlemek fırsat olmamıştı, ama Mart ayı içinde Music Box Theater'da gösterileceğini duyunca hemen bir arkadaşımla soluğu sinemada aldık dün akşam. Çok uzun zamandır izlemek istediğim bu filmi de izlemiş oldum böylece.
Filmin yine görselliği ve sinematografisi enfes. İlk yarısı, Nuri Bilge Ceylan imzası taşıyor adeta. Sürekli bir yağmur tehdidi, gece çekimleri, ışığın çok güzel kullanımı, şiirsel sahneler.. Ben bu filmin yine az diyaloglu, bol görselli NBC filmlerinden olacağını düşünürken, ana karakterlerin neredeyse sürekli bir konuşma hali içinde olmaları beni şaşırttı açıkçası. Yılmaz Erdoğan polis rolünde gerçekten çok başarılı. Doktor rolündeki Muhammet Uzuner'i ilk defa izledim açıkçası ama onun da oyunculuğuna hayran kaldım.
Film çok uzun ancak sıkıcı gelmedi bana. Sadece bazı sahneleri izlemesi sabır ve tahammül gerektiriyordu (sahnenin rahatsız ediciliğinden kaynaklanan bir şey, sıkıcılığından değil) Sıkılmak bir yana, diyalogları takip edip hikayeyi tam anlamıyla anlayabilmek için çaba sarfettim.
İnsan hikayelerinin işlenişi çok başarılı ve gerçekçi. Uzun zamanlar boyunca Anadolu'da savcılık yapmış dayımın kimbilir kaç tane böyle hikayeye şahit olmuş olabileceği geldi aklıma. İçim ürperdi. Anadolu'nun ücralığı hissi çok ustaca verilmiş. Özellikle köydeki yaşama dair ayrıntılar, o uzaklık ve dünyadan kopukluk hissi çok güzel yedirilmiş filme. Zaten Nuri Bilge Ceylan'ın en sevdiğim özelliği 'bir yerde olmanın getirdiği hissiyatı' çok güzel duyumsatması bize. Bilmiyorum anlatabildim mi ama tam bunu çok güzel başarıyor yönetmen.
Nuri Bilge Ceylan'ın başyapıtlarından olan bu filmi, yönetmenin hayranlarına kesinlikle tavsiye ediyorum.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
izleyipte bayılanlardanım
ReplyDeletene guzel!:)
ReplyDelete