Thursday, January 1, 2015
Herkes herkesle dostmuş gibi - Barış Bıçakçı
“Buralar hatıralarla doluydu. İnsan böyle şeylere nasıl dayanır? Yılların geçip gitmesine ve her şeyin belleğin bir oyunuymuş gibi bir belirsizliğin içine batmış olmasına... Bu ben miyim? Peki o ben miydim? Bütün bunları yaşayan. Hayır seyreden. Karar ver, yaşayan mı, seyreden mi? Yaşayan değilmiş gibi. Geçmişte başka biri, ama şimdi ben. Geçmiş olunca başka biri.”
― Barış Bıçakçı, Herkes Herkesle Dostmuş Gibi...
Barış Bıçakçı'nın o kendine has üslubunu çok seviyorum. Kitaplarının akışı, o kadar doğal, o kadar bizden ki, içtenliğiyle vuruyor beni. Hayatımda hiç Ankara'da yaşamamış olmama rağmen bana o şehrin ruhunu hissettirebilmesi, insanların yaşam kesitlerine tanık oluyormuşum gibi onların hikayelerinin bir parçası yapabilmesi, nadir bir yetenek. Türk edebiyatının en başarılı yazarlarından biri olduğunu düşünüyorum. Bu kitap da sürekli değişen bir bakış açısından anlatıldığı için başta okuyucuyu şaşırtsa da, sonrasında hemen alışılıyor. Özellikle de hikayelerin, Barış Bıçakçı'nın diğer kitaplarının ana karakterleri olduğunu farkettiğimizde. Bizi, insanımızı ve özellikle şehirli insanların hikayelerini bu kadar vurucu bir üslupla, böylesine başarıyla anlatan az Türk yazarı var..
İyi ki varsın, ve iyi ki yazıyorsun Barış Bıçakçı.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment