Tuesday, March 17, 2015

Best Years of Our Lives


Paul Auster'ın 'Sunset Park' romanını okuduğumdan beri aklımdaydı bu klasik filmi izlemek. Roger Ebert'ın da en sevdiği filmler arasına koyduğu bu güzel film, İkinci Dünya Savaşı ABDye dönen savaş gazilerinin dramını, yaşadıkları zorlukları müthiş içten bir dille anlatıyor. Evlerine geri döndüklerinde, en az savaşa giderken hissettikleri duygular kadar yoğun duygular yaşayan, hiç bir zaman eski yaşamlarını eskisi gibi süremeyeceklerini anlayan üç adamın üç ayrı hikayesi. Oyunculukların gücü, diyalogların içtenliği ve savaş sonrası travma gerçeğini en çıplak haliyle anlatması filmi bir klasik yapıyor bence. İzledikten sonra gidip Auster'ın romanında alıntıladığı yerlere tekrar bakmak istedim.

Filmde beni en çok vuran sahne, savaşta ellerini kaybetmiş çocuk eskiden yaşadığı kasabaya geri döndüğünde, 'Ordu ona ellerinde takılı olan kancaları kullanmayı iyi öğretmiş' diye yorum yapan arkadaşına diğer arkadaşının verdiği cevap oldu: 'Ama o ellerle sevgilisine nasıl sarılacağını öğretmememiş'.

Bana çoğu sahnesiyle, savaşın anlamsızlığı ve insanların aslında cepheden sağ dönse bile ne çok şey kaybetmiş olduklarına dair hatırlattıklarıyla, Uğur Yücel'in yönettiği 'Yazı Tura' filmini hatırlatan bu film içime işledi ve benim için unutulmazlar arasına girdi.

No comments:

Post a Comment