Sunday, April 23, 2006

Acı

ve bir kadın, "bize acıdan bahset" dedi.

ve o cevap verdi:

"acınız, anlayışınızı saklayan kabuğun kırılışıdır.

nasıl bir meyvenin çekirdeği, kalbi güneş'i görebilsin diye
kabuğunu kırmak zorundaysa, siz de acıyı bilmelisiniz.

ve eger kalbinizi, yaşamınızın günlük mucizelerini
hayranlıkla izlemek üzere açarsanız,acınızın, neşenizden
hiç de daha az harikulade olmadığını göreceksiniz;

ve kırlarınızın üstünden mevsimlerin geçişini kabul ettiğiniz gibi,
aynı doğallıkla, kalbinizin mevsimlerini de onaylayacaksınız.

ve kederinizin kışını da, pencerenizden huzur içinde seyredeceksiniz.

acılarınızın çoğu sizin tarafınızdan seçilmiştir.

acınız, aslında içinizdeki doktorun, hasta yanınızı
iyileştirmek için sunduğu "acı" ilaçtır.

doktorunuza güvenin ve verdiği ilacı sessizce ve sakince için;

çünkü size sert ve haşin de gelse, onun elleri
"görülmeyen"in şefkatli elleri tarafından yönlendirilir.

ve size ilacı sunduğu kadeh dudaklarınızı yaksa da,
o'nun kutsal gözyaşlarıyla ıslanmış kilden yapılmıştır."



Halil Cibran

No comments:

Post a Comment