Saturday, June 16, 2007

Babalar ve kızları




Babalar ve kızları, başka hiç kimsenin anlayamayacağı bir dili bilirler ve konuşurlar kendi aralarında. Kendilerine ait bir dünyaları vardır ve mutlu, huzurlu yaşarlar o dünyada. Babasının kocaman elinin içine kendi minicik elini koyup güvenle yürür yolda küçük kız. Birlikte, başbaşa, tiyatro oyunlarına giderler, sergilere, şiir ve hikaye yarışmalarına, İstanbul'u keşfetmeye, Boğaz'a, edebiyatla ve güzel kelimelerle anlatılan hayatın gerçeklerini keşfetmeye.. Yaşamı birlikte keşfederler babalar ve kızları.. Yıllar sonra yolda babasının elinden tutmuş giden küçük bir kız görürse eğer genç kız, 'eski zamanlar'ı hatırlar, dolar gözleri..


'Bana bir masal anlat baba' der kız babasına, o da her gece yatmadan önce, kendi hayalgücünden çıkıp bütün dünyayı kapsayan, hayatı yansıtan masallar anlatır kızına. Elini tutar, uykunun sihirli ülkesine gitmesini beklerken.. 39 derece ateşle yatarken, sayıklarken küçük kız yatağında, babası gelip ne kadar ateşi olduğunu anlamak için dudaklarını alnına dokundurur.. Küçük kız büyüyünce anlar ki hayatı boyunca bir daha hiç kimse onu aynı şefkatle öpemeyecektir. Bütün küçük kızlar babalarının prensesidir.


Genç kızın yüreği, tanıştığı bütün erkeklerden önce, herkesten en önce, babasına aittir. Babalar ve kızları, daha sonra hiç yakalayamayacaklarını bildikleri bir huzur ve güvenle yaslanırlar birbirlerine hayatta. Baba bir sığınaktır kızı için, yaşamın fırtınalarından, yıpratıcı gerçeklerinden, canını acıtan bütün herşeyden uzaklaşmak istediği zaman sığınabileceği sessiz ve güvenli bir liman gibidir. Kızı hangi yaşta olursa olsun, çaresizlik içinde boğulurken dahi, elini uzatıverirse babasına, babasının elini tutacağını bilir. Asla bırakmayacağını da..


Babalar ve kızları, büyülü masal ülkesinin kralları ve prensesleridir. Bir gün gelip de prenses yuvadan uzaklara uçunca ne baba krallığını yitirir, ne de küçük kız prensesliğini.. Birbirlerinin yüreklerinde, kendi ülkelerinde sürdürürler hükümranlıklarını..



Bu küçük kız babasını çok seviyor. Çok özledi. Ama biliyor ki mesafeleri, uzaklıkları, ayrılıkları bilmez sevgi. Yüreklerde yaşar, kök salar ve büyür. Her gün, her sabah, her dakika can verir bize, bizi yaşatır.

6 comments:

  1. ne hoş ne sıcak bir yazı. Her pazar uyandığım da babamın omletinin kokusunu duyacağımı sanırım hala. Kızlarım da aynı duyguyu yakaladılar babalarıyla, bazen öyle bir sabırla dinliyor ki onları ben bile şaşkınlıkla izliyorum. Sevgiler size ve babanızla paylaşacağınız güzel hatıralar diliyorum size

    ReplyDelete
  2. Merhabalar laleninbahcesi

    Guzel yorumunuz icin cok tesekkur ederim :)

    ReplyDelete
  3. okuyunca gözlerim buğulandı... özledim babcığımın sıcak kollarını.. çok uzak değilim ama yinde uzağım işte.. Umarım kendi kızımda babsıyla bu sıcaklığı yakalar..elinize ve yüreğinize sağlık...

    ReplyDelete
  4. Facebook ta bir grup oluşturduk internette araştırırken sayfanızı buldum.Benimde dünyalar tatlısı bir kızım var ..
    Siteninizin ismini vererek alıntı yapmak istiyorum..
    Tşk ederim...
    http://www.facebook.com/home.php#/group.php?gid=101998996266

    ReplyDelete
  5. Merhaba Pumpkin, yazimi begendiginize cok sevindim. Kiziniza sevgi verdiginiz surece neden yakalamasin o sicakligi..

    Sevgiler

    Moonie

    ReplyDelete
  6. Bu duyguları yaşamayı çok isterdim.
    Elimi uzattığımda bana sırtını çevirmeyecek olmasını isterdim...

    Kısmet :)

    ReplyDelete