Friday, June 22, 2007

Suda bir balık gibi..





Kendimi bildim bileli (daha doğrusu 5-6 yaşlarından beri) yapmayı en sevdiğim spor, yaparken kendimi en iyi hissettiğim aktivite yüzmek.. Tenis, basketbol, voleybol gibi takım sporlarından bir türlü hazzetmedim, yapacak zaman bulamadım nedense. Özellikle koşmak bana çok zor gelir, 5. dakikadan sonra tıkanırım, nefes almakta zorlanırım. Yarım saat boyunca koşan insanları hayranlıkla izlerim. Ama nedense yüzmeye gelince iş değişiyor. Yüzerken neredeyse hiç problem yaşamıyor ve zorlanmıyorum, nefes alış verişlerim dahi diğer sporlara oranla çok daha rahat oluyor. Başka hiç bir aktivitede olmadığı kadar tutkuyla veriyorum kendimi yüzmeye, yüzerken çok mutlu oluyorum. Elimde olsa sudan hiç çıkmam, hep orada yaşarım! Küçükken denizde çok uzaklara yüzüp geriye dönmem gecikince annemin endişelenmesine ve beni geri çağırmasına rağmen saatlerce sudan çıkmadığımı hatırlıyorum :)



Sanırım bunda suyun doğasının büyük bir etkisi var. Su bize hayat veren ve vücudumuzun çoğunluğunu oluşturan en temel madde. İçimizdeki o en ilkel dürtü, anne karnının güvenliği ve sessizliğine, yaşamın kaynağının içine geri dönme isteği sanırım suda bana kendimi bu denli güvende hissettiren.. Gerçekten de suyun içinde yüzerken sessiz ve yerçekimsiz, sihirli bir dünyaya girmiş gibi hissediyorum kendimi. Yerçekiminin ağırlığından sadece bir süreliğine de olsa kurtulmak çok iyi geliyor. İnsan yüzerken sanırım uçmaya en yakın duyguyu yaşıyor bu yüzden.



Ayrıca koşma gibi 'high-impact' yani ayakların yere her vuruşunda kas, omurga ve eklemlere darbe şoku veren bir spor değil yüzmek.. Vücudunuz için inanılmaz yumuşak ve rahatlatıcı bir aktivite. Suyun vücuda sürekli masaj yapması ve rahatlatıcı etkisiyle havuzdan/denizden çıktıktan sonra kendinizi inanılmaz rahatlamış hissediyorsunuz. Ayrıca sırt ağrılarınız, sürekli oturmaktan ve yanlış duruşlardan kaynaklanan bel ağrılarınız...vs. varsa doktorlar her şeyin başında yüzmeyi tavsiye ediyor.



Bütün bunların yanısıra, yüzmede diğer sporlarda olan terleme sorunu da yok:) Aslında terliyorsunuz ama doğal olarak terlediğinizi hissetmiyorsunuz. Bu yüzden yüzerken havuzun kenarında (kulvarın başında) su dolu bir termos bulundurmanızı ve her 4-5 kulvar gidiş gelişinden sonra (yani mümkün olduğunca sık) su içmenizi öneririm. Vücudunuz kaybettiği suyu geri almazsa kas krampları ya da ağrılar yaşamanız çok olası.



Kilo kaybetmek ve/veya formunuzu korumak için de çok ideal bir spor yüzme. Vücudunuzun bütün kaslarını eşit derecede ve yüksek tempoda çalıştırdığı için yarım saat yüzme, yarım saat hızlı yürümenin 2 katından fazla kalori yakıyor vücudunuzda. Ayrıca daha önce de bahsettiğim gibi suyun masaj yapıcı ve rahatlatıcı etkisi vücudunuzun daha hızlı ve etkin biçimlenmesini, forma girmesini sağlıyor.



4 senedir üniversitemizin Ratner Spor Merkezi'nde yer alan Myers-McLoraine Havuzu sayesinde haftanın her günü temiz, olimpik boyutlarda, modern ve yepyeni bir havuza gidip yüzme şansım var. Üniversitemizin öğrencilerine böyle bir imkanı ücretsiz sunması gerçekten takdir edilesi bir hareket ve kendimi çok şanslı hissediyorum böyle bir imkana sahip olduğum için. Özellikle yazın bu imkanı elimden geldiğince çok değerlendirmeye çalışıyorum. Keşke Türkiye'deki bütün üniversiteler de spor olanaklarına ve yüzmeye daha çok eğilebilse ve öğrenciler yaşamlarının en hareketli dönemlerinde daha aktif ve sağlıklı yaşam tarzları seçebilselerdi kendilerine.


Sağlıkla kalın!

No comments:

Post a Comment