Monday, October 22, 2007

Ah keşke!

Okuduğunuz kitaplarda ya da seyrettiğiniz filmlerdeki hayali kahramanlardan çıkıp gerçek hayata girebilecek, size yardım edebilecek karakterler olsa bunların kimler olmasını isterdiniz?

Geçen gün düşündüm de aşağıdaki karakterler bana her gün yardım etse, arkadaşlarım ve kişisel yardımcılarım olsalar hiç fena olmazdı:)


1- Mr. Wolf:



'Pulp Fiction' adındaki güzide filmden aklımızda kalan en ilginç karakterlerden biri Mr. Wolf.. Başı dertte olanlar ve ne yapacaklarını bilemeyenler hemen onu ararlar. Anında olay yerine gelir. Önce sorunun ne olduğunu bütün detaylarıyla inceler. Kahvesi olmazsa olmaz tabii bu esnada :) Sonra olayı en kısa sürede en etkili biçimde çözebilecek bir plan yapar. Bu planı inanılmaz bir kararlılıkla, hiç tereddütsüz verdiği kararlarla uygulamaya sokar. Ne zaman ne yapılması gerektiğini söyler, 'Önce şunları şunları yap', 'Sonra bunları bunları yap', en son da 'Şimdi de bunu yap' der, böylece sorun çözülmüş olur! Keşke ne yapacağımı bilemediğim zamanlarda Mr. Wolf gelse, benim için planlar yapsa, ne zaman ne yapacağımı bilsem, her şey kolaylıkla çözülse:)

2- Mrs. Doubtfire:




Robin Williams bence tüm zamanların en eğlenceli dadısı olmuştur Mrs. Doubtfire'da. Çocuklarını çok seven bir baba, eşinden boşandıktan sonra dahi onlarla birlikte olmak ister. Onlarla aynı evde yaşayabilmek için bir dadı kılığına girer. İzlediğim en komik ve insanın içini ısıtan filmlerden biri! Keşke benim de Mrs. Doubtfire gibi hem çok iyi arkadaşım olan, müthiş derecede espritüel ve komik, hem ev işlerini yapan, hem de sıkıldığım zaman başımı omzuna yaslayıp dertleşebileceğim bir dadım olsa! :)

3- Hercule Poirot:


Agatha Christie'nin ünlü dedektifi. Christie'nin neredeyse bütün romanlarında rastladığımız minyon Belçikalı özel dedektif, olayların neden-sonuç ilişkilerini hemen görür. İnanılmaz doğru gözlemler yapar. Cinayet olayları, hırsızlıklar ya da kayıp eşyaların bulunması konusunda rakibi yoktur. Çok zekidir ve hızlı düşünür. Ayrıntılara çok dikkat eder, hiç bir ayrıntıyı önemsiz sayıp gözardı etmez. Gerçek hayatta da bir şeyimiz kaybolduğunda ya da çalındığında Hercule Poirot gelip bize yardım etse, suçluları bulsa, olayları hemen çözse fena mı olurdu? :)

4- Gandalf:



Dünyanın Batı yarımküresi ve Anglo-Sakson kültürü altında yetişmiş herkesin 'Ak sakallı dede' ihtiyacını Gandalf karşılar bence. Tolkien'in yarattığı en bilge karakterdir. Yaşlıdır, bilgilidir, zekidir, ama sevimlidir de, gerekirse çocuklarla çocuk olmayı da bilir :) İyiliğin savunucusudur ve hep kötülerin karşısındadır. Zor zamanlarda yardıma koşar, bilgeliği ve önsezileriyle felaketleri önlemesini bilir. Herkesin zor zamanında yardım isteyebileceği yegane karakterdir kısacası 'Yüzüklerin Efendisi' üçlemesinde. Keşke bizim de zor zamanımızda elinde sihirli değneğiyle yardımımıza koşabilecek böyle bir dedemiz olsa :)

5- Zeniba:


Hayao Miyazaki'nin muhteşem filmi 'Spirited Away'in (Ruhların kaçışı) en sevimli karakterlerinden biridir Zeniba.. Bir cadı olan kızkardeşi Yubaba'nın aksine çok şefkatli, sevimli ve tonton bir anneanne gibidir. Evinin kapısı bulmak isteyenlere her daim açıktır. Sıcacık bir evi, çıtır çıtır yanan bir ateşin karşısında kurulmuş bir sofrası ve misafirlere ikram edilmek üzere bir çaydanlık dolusu çayı hep vardır. Ve evi hep bir kaç tren durağı uzaklığındadır. Dışarıdaki karanlık ve soğuk dünyadan kaçmak için bir sığınak gibidir Zeniba'nın evi. Ve insan elinde olmadan böyle bir kaç tren istasyonu uzaklığında ikinci bir anneannesi olsun, ona yemekler yapsın, çay versin ister:)


Maalesef bütün bu karakterler sadece bu filmleri çeken yönetmenlerin ya da kitapları yazan yazarların beyinlerinde yaşıyor. Ve tabii onları okuyan ve izleyen bizim aklımızda. Ama gerçekten canlanıp arkadaşlarımız olsalar, bize yardım etseler herşey ne kadar daha kolay olurdu diye düşünmekten kendimi alamıyorum. :)

2 comments:

  1. bu yazini yeni gordum, ilginc bir konuya deginmissin :) benimkisi Samantha olurdu herhalde.. Soyle burnunu oynatsa ve ozellikle bu guzel pazar gununde evde yapilacak hersey aninda hallolsa, bana da ayaklarimi uzatip muzik dinleyip kitap okumak kalsa hic fena olmazdi :)

    ReplyDelete
  2. Sagol Fulyacim yorumlarin icin :)

    ReplyDelete