Thursday, January 24, 2008

2000li yıllarda 'Gençliğe Hitabe'



'Keşke aramıza tekrar dönse', 'O'nu çok özlüyoruz!' diye her gün ismi anılan, her zor günümüzde hatırasına başvurduğumuz, mezarında bir türlü rahat bırakamadığımız liderimiz Mustafa Kemal Atatürk, bugün gerçekten tekrar yaşama geri dönse ve şimdiki durumumuzu görse bence şöyle düşünür ve konuşurdu:


Ey Türk Gençliği, bunca uzun yıldan sonra sana şöyle bir baktığımda durumunu pek iyi görmüyorum.

Çalışmaktan ve çabalamaktan mümkün olduğunca kaçınır olmuşsun. En kolay yoldan 'köşeyi dönmek' hayatının tek amacı haline gelmiş.

Okumayı, düşünmeyi, tartışmayı unutmuşsun. Değil kitap, gazete bile okumaz olmuşsun.

Sanata, sanatçıya, yazara, düşünüre, hakettiği değeri veremez olmuşsun. Mankenlerin, futbolcuların, mankenden bozma şarkıcıların hayatlarını ve paparazzi programlarını yakından takip eder olduğun halde üç tane Türk yazarının ismini sayamaz olmuşsun.

Düşünmeden, soru sormadan, körü körüne inanmaya razı olmuşsun.

İnandığın hangi ideolojiyse, onun karşısında olan herkesi yargısız infaz etmeye hazır duruma gelmişsin.

Aşırı milliyetçi olup kafatasçı, aşırı dinci olup yobaz ve şeriatçı, aşırı solcu olup 'türkü bar devrimcisi' olmuşsun.

İnandığın ideolojilerin hiçbirinde sembollerden ya da dış görünüşten öteye gidememişsin.

Marka giyinmek, gösteriş yapmak uğruna koyun sürüsünün bir parçası olmuşsun.

En büyük 'hobi'n, elinde hiç vazgeçmediğin sigaran, kafelerde, barlarda zaman öldürmek, 'tabure üstünde memleket kurtarmak' olmuş. 'Söz'den 'eylem'e hiç bir zaman geçemez olmuşsun.

Hayatın, 'özentilik' ve dış görünüşünün önemi üzerine kurulmuş. Olmadığın biri gibi olmaya çalışmak, kendini başka biri gibi göstermeye çabalamak için yırtınır olmuşsun.

Kendi tarihinden, kendi kültüründen, kendi edebiyatından utanır olmuşsun. Bunları aşağılamayı, küçümsemeyi bir üstünlük belirtisi sayıyorsun.

Türkçe'ni unutmuş ve başka dillerin istilası altında ezilmiş, bozulmuş garip bir 'Türkilizce' konuşur olmuşsun.

'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' sözü hayatının düsturu olmuş. İnandığın bir şey uğruna savaşmaktan, çabalamaktan, zorluklara göğüs germekten, haksızlıklara karşı durmaktan korkar olmuşsun.

Hepsinden kötüsü, 'Atatürkçülük'ten anladığın tek şey, benim fotoğraflarım ve sözlerimi ezberleyip çoğaltmak olmuş. Senin laikliğin, 'Facebook'ta içinde Atatürk geçen bütün gruplara katılıp insanlara ne kadar 'Atatürkçü' ve 'laik' olduğunu göstermeye çalışmaktan ibaret olmuş.

Ey Türk Gençliği, maalesef damarlarındaki 'asil kan'ın sen hiç farkına varamamışsın!

Sana yazık olmuş.

2 comments: