Atinalı bir gazeteci olan Dido Sotiriyu'nun çok çarpıcı romanı, 'Benden Selam Söyle Anadolu'ya'yı okudum geçtiğimiz ay.. I. Dünya Savaşı sonucu yerlerinden yurtlarından olan Anadolu Rumlarının trajik hikayesi. Elimden bir an bile bırakamadım. Kitap Ege'de cennet gibi bir köyde yaşayan Rum genci Manoli'nin gözünden bize Osmanlı'nın yıkılışı ve Mustafa Kemal'in Büyük Taarruz'unu anlatıyor. Bir okuduğunuzda yüreğinize işleyecek, bir daha kolay kolay aklınızdan çıkmayacak olan bir kitap. Resmi tarih söylemlerinin dışında gerçek insanların hikayeleri nasıldı, neler yaşandı, merak edenlere tavsiye ederim şiddetle.
Doktora tezimde tarih ve edebiyat ilişkisini yakınen incelediğim ve bu konuya çok ilgi duyduğum için beni çok daha fazla sarstı bu roman. Herşeyden öte, emperyalist devletlerin elinde küçük ulusların nasıl bir piyon gibi kullanıldığının ve sonrasında ortada bırakıldığının çok acıklı ve bilindik bir öyküsü.
Türkler ve Yunanlılar, yani şu anda Ege'nin karşılıklı kıyılarında olsa da özellikle Anadolu'da yanyana yüzlerce yıl barış içinde yaşamış olan iki halk... Emperyalist Batı ülkelerinin hırsları ve çıkarları uğruna nasıl birbirine düşürülür? Kitap bunu anlatıyor. Zaten kitabın son bölümünde Manoli'nin ağzından yazar, işte bu duruma içerliyor:
No comments:
Post a Comment