Wednesday, June 13, 2012
The Book Thief (Kitap hırsızı)
Ölümün ağzından anlatılan ve Yahudi Soykırımı zamanında, Nazi Almanyası'nda geçen bir kitap ne kadar kasvetli ve iç kıyıcı olabilirse o kadar karanlık bir kitap.. Çok değişik bir dille yazılmış olduğundan alışmam biraz uzun sürse de, sonraları daha çok kaptırdım kendimi kitabın karanlık dünyasına.. Klasik bir 'Holocaust' romanı değil, çünkü sadece Yahudilerin (kurbanların) gözünden yazılıp duygu sömürüsü yapılmamış. Kitapta baş kahramanı Liesel Meminger başta olmak üzere bir çok Almanın da yaşadığı ikilemlere, geçim sıkıntısına, vicdan azabına, kızgınlığa, hüzne, isyana şahit oluyoruz. Bu açıdan herhangi bir Yahudi soykırımı filminden ya da kitabından çok daha komplike ve derin bir kitap diyebiliriz. Tabii bu, acıklılık ve insanın boğazına düğüm atma kapasitesi bakımından 'Kemalettin Tuğcu'dan hallice' bir roman olduğu gerçeğini değiştirmiyor bence!! Okurken resmen acı çektim, sonlara doğru iyice helak oldum ve gözlerimden yaşlar boşandı. Kesinlikle kolay hazmedilen, 'light' bir kitap değil.
Kitabın en sevdiğim yönleri arkadaşlığın ve aşkın gücünü ne kadar büyük bir başarıyla gösterdiği, bir de Liesel'ın kitap sevgisinin nasıl başarıyla yansıtıldığı. Çocukluğumu, ilkgençliğimi ve yetişkin hayatımın tümünü kitaplara aşık geçirmiş biri olarak Liesel'da kendimi gördüm diyebilirim. Anılarla geçmişin, olaylarla şimdinin ve hayallerle geleceğin birbiriyle içiçe anlatılması, yani kurgunun örülme şekli de takdire şayandı.
Eğer 'Beni derinden etkileyecek, tarihi bir roman arıyorum' diyorsanız tavsiye ederim. Ama okurken yanınızda bir adet mendil bulundurmayı da unutmayın bence! Kolay bir okuma yolculuğu olmayacak.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Bu kitaba ilk defa Sera'nın bloğunda denk geldim sonra elimdeki kitaplar bitince kadıköyde sormadık mağaza bırakmadım ama yok :) galiba internetten almak en iyisi olacak.
ReplyDelete