Friday, September 7, 2012

Bu gece






19. yüzyıl Rusya'sına gidiyoruz a dostlar.. Bir bardak çay eşliğinde.

Yavaş yavaş, tadına vara vara, zevkle, keyifle okuyorum. Okudukça daha da çok hayran kalıyorum Tolstoy'un insan ruhunu nasıl derinden tanıyabilmiş olduğuna. İnsan ruhunun dehlizlerini, karanlık gölgelerini, binlerce değişik tondan oluşan renk yelpazesini, ihtiraslarını, hırslarını...Nasıl böylesine iyi tanımış ve anlatmış yazar? Hayran kalmamak elde değil.

Okumak bir tutkudur! Çay bardağımı şerefinize kaldırıyorum :)



No comments:

Post a Comment