Friday, November 23, 2012

Bir an






Dünyadaki bütün haksızlıklara, özellikle çocukların acı çekmesine, ölmesine isyan halindeyken.. 'Bu yaşamı yaşanılır kılan ne olabilir ki, dünyada bu kadar acı varken?' diye düşünürken.. Derin derin nefes alıp, kafanı kuma gömerek daha ne kadar yaşayabileceğine şaşırırken..

Ne bileyim işte, kafan karmakarışık, insanlıktan ümidini kesmek üzere, boş boş bakarken duvara..

Sabahın 6:30unda, o sessizlikte, bir anda kenarda duran saksıdaki bitkiyi görürsün.. Üzerine vuran güneş ışığını.. Yapraklarının oluşturduğu ışık-gölge oyunlarının güzelliğine hayran kalırsın. Farketmesen bir kaç dakika içinde yok olacak olan bu güzellik, esir alır seni kendine.

Bir anda sanki apaydınlık, berrak, duru olur dünya. Bir an, herşey böyle sakin, sessiz, kıpırtısız kalsın istersin. Huzuru ta içinde, yüreğinin derinliklerinde duyarsın.

İşte o anlar için belki de, yaşamaya değer..


2 comments: