Sunday, November 4, 2012

Gergedan Mevsimi - Bahman Ghobadi







Bahman Ghobadi'nin daha önce izlediğim 'Sarhoş Atlar Zamanı' ve 'Kaplumbağalar da Uçar' filmlerine bol bol gönderme yaptığı, bir anlamda kendi filmlerine dönüp onları kullandığı bir ilginç film olmuş Gergedan Mevsimi.. Chicago Uluslararası Film Festivali kapsamında bir arkadaşımla izledik ve ben 'İran filmi' sandığım bu filmin aslında çoğunun İstanbul'da geçen bir film olduğunu, Yılmaz Erdoğan, Beren Saat gibi tanıdığımız oyuncuların yer aldığı bir yapım olduğunu da bu şekilde görmüş oldum.

Film konusu itibariyle bir hayli depresif: İran'da İslam Devrimi gerçekleştikten sonra hapse atılan ve orada 30 sene geçiren Kürt asıllı 'Sahel' adındaki şairin hikayesi.. Gençliğini Caner Cindoruk'un oynadığı Sahel'in sevdiği kadının ise hem gençliğini, hem yaşlılığını Monica Bellucci canlandırıyor. Böylesine meşhur isimler, bir de Martin Scorsese gibi bir ismin yapımcılığı altında birleşince ben de ister istemez filmi çok merak etmiştim. Festival sağolsun, sinemada izlemiş oldum.

Filmi beğenip beğenmemeniz, filmden ne beklediğinize bağlı. Eğer Bahman Ghobadi'nin önceki filmlerindeki gibi yalın ama derinden vuran bir anlatım bekliyorsanız hayalkırıklığına uğrayabilirsiniz. Çok daha 'görkemli olmaya çalışan' bir anlatım var karşımızda. Daha çok para harcanmış belli ki, ancak önceki filmlerindeki o naiflik, kırılganlık yok.

Ama bir yandan da benim gibi şiirsel bir anlatımı, göze hitap eden, sinematografik açıdan başarılı sahneleri çok seviyorsanız bu filmi çok sevebilirsiniz de. Kurgudaki bazı detaylar gözüme batsa da ve biraz çiğ ve gereksiz bulsam da bazı yönlerini, filmi genelinde sevdim diyebilirim. Zaten Farsça'ya karşı özel bir zaafım var, ne kadar dinlesem de bıkmıyorum, şarkı gibi geliyor.. Hem Farsça, hem de Türkçe diyaloglar içeren bu filmi izlemek derinden etkiledi beni. İki ülke arasında gidip gelen hayatlar, bu hayatların bıraktığı izler ve İranla olan bağlarımızı düşündüm.. Bu karanlık ama etkileyici filmi izledikten sonra, keşke bu kültürü daha çok öğrenmiş olsaydım, daha iyi tanısaydım diye hayıflandım.. Bol bol kitap okudum hakkında, film de izledim ama bir gün umarım gidip gezmek de nasip olur İran'ı..




1 comment:

  1. film gerçekten bir görsel şölen olarak nitelendirilebilir ve görsel açıdan ders olarak okutulabilecek güzelliklere de sahip ama hikayesi o kadar başarısız işlenmiş ki bu güzelliklere yazık olmuş

    ReplyDelete