Tuesday, July 1, 2014

Yabancı ve Yazgı: Camus'dan Demirkubuz'a


'Aujourd'hui Maman est morte.'

Yabancı. Hem kendine, hem hayata yabancı bir adam. Ça m'est egal (Benim için farketmez) felsefesinin içine sığınıp hayatla kendisi arasına kocaman bir duvar örmüş, arkasına gizlenmiş, kayıp bir ruh. Varlık ve yokluk arasında hiç bir fark görmemek. Varoluşçuluğun anlam ve anlamsızlıkları.



Sahilde, güneşin ışıkları, sıcağı rahatsız etti diye bir Arap'ı öldüren yabancı.. Cinayetin, suçun anlamsızlığı, insan davranışlarınının arkasında yatan nedenlerin saçmalığı, herhangi bir kurala uymaması. Suç ve ceza. Cezanın kesinliğinin, insan algılarını, duyularını keskinleştirmesi. Hayattan uzaklaştıkça hayatı daha çok hisseden, uyuşukluğu geçmeye başlayan yabancı.





Ve Camus'nun Meursault'sundan Demirkubuz'un Musa'sına geçiş. Müthiş bir umursamazlık. İnsanı delirtecek derecede hayata karşı kayıtsızlık. Türk toplumu içinde rastlayamayacağımız kadar gerçeküstü bir 'benim için farketmez' adamı. Mutsuz aileler, yine bir anda işleniveren suçlar. Soğukkanlılıkla, sanki nefes alır gibi. Su içer gibi.

İnsanın hiç bir zaman anlamlandırılamayacak, tanımlanamayacak, karmakarışık ruhu.




No comments:

Post a Comment