Bazen beynim fazla hızlı çalışıyormuş gibi geliyor, başım dönüyor. Yani düşüncelerimin hızına kendim bile yetişemiyorum desem? İşin kötüsü konuşurken de oluyor bu ve aşırı hızla, aşırı bir tutkuyla ve ellerimi kollarımı sallayarak, nefes nefese konuşuyorum. Bazen konuşma hızımın bile düşünme hızıma yetişemediğini bile hissediyorum. Umarım karşımdakilerin de başı dönmüyordur bu durumdan.
Bazen..zaman fazla hızlı akıyor gibi geliyor, başım dönüyor. Dünya üzerinde o kadar çok sevdiğim insan, onca yapılacak şey, kafamda o kadar çok proje, okunacak o kadar çok kitap, yazılacak o kadar çok makale ve yazı var ki.. Düşündükçe heyecanlanıyorum, kalbim güm güm atıyor, heyecanım kalbimden taşacak gibi oluyor.
Bazen.. insanları öylesine yoğun seviyorum ki, elle tutabildiğimi hissediyorum o sevgiyi. Heyecanım gibi sevgim de yüreğime sığmıyor.
Bazen, gece çok karanlık, kabuslar çok korkunç, hayat çok anlamsız geliyor. Bazen ise tam tersi çimen daha bir yeşil, güneş daha bir parlak, gökyüzü daha masmavi geliyor gözüme. Yaşama sevinciyle doluyorum. Hayat da bu iki duygu arasında gidip gelmek değil mi, çoğu zaman?
Bazen, düşünür insan..Kendiyle başbaşa kalıp, kendini dinler. Sessizliği ister.
Bazen de hiç bir şey düşünmeden yazmayı. Sadece yazmayı.
No comments:
Post a Comment