Friday, September 16, 2011
Bugün - sakinlik
Philip Glass'in The Hours filmi için yaptığı soundtrack albümünü dinliyorum. Son zamanlarda müptelası olduğum Spotify'dan.
Yanımda 8 buçuk aylık kızım oyuncaklarıyla oynuyor. Kendi kendine bir şeyler söylüyor. O tatlı bebek sesiyle. Kendi dilinde.
Dışarısı durgun, neredeyse tamamen rüzgarsız. Serin. Sakin. Karanlık bir Eylül günü.
Ruhum, inanılmayacak bir sükunet içinde, beklemede, dinlemede. Yüreğimin sükuneti, bütün vücuduma yayılıyor. Hareketsiz, sessiz, duruyorum.
2011'in Eylül ayını ıhlamur kokusuyla anımsayacağım sanırım. Her akşam bir bardak ıhlamur çayı içmeyi adet edindim. İnanılmaz bir sakinlik ve huzur veriyor. İçim ısınıyor, yumuşuyorum adeta.
Ne zamandır öykü okumamıştım. Özlemişim çok. Öyküler Anlatsın adında bir Türk Edebiyatı'ndan öyküler seçkisi okuyorum. Her gece bir öykü. Yatmadan önce. Ruhuma çok iyi geliyor.
Ne geçmişe dönüp baktığım, ne gelecekle ilgilendiğim, şu anda, şimdiki anda durduğum, başka insanların, başka şehirlerin, başka hayatların önemini yitirdiği, kendi hayatımla başbaşa kaldığım bir ay oldu Eylül.
Güzel oldu.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment