Monday, April 6, 2015

Remains of the Day - Kazuo Ishiguro



“Indeed — why should I not admit it? — in that moment, my heart was breaking.” 

Kazuo Ishiguro - The Remains of the Day



Türkçe'ye 'Günden Kalanlar' diye çevrilebilir başlığı sanırım.. Bu romanı pek sevdim. Kazuo Ishiguro'nun okuduğum ilk romanı oldu ama kesinlikle sonuncusu olmayacak. İngiltere'de İkinci Dünya Savaşı sonrasında bir İngiliz lorduna hizmetkarlık eden Stevens'ın ağzından anlattığı anıları, pişmanlıkları, hissettikleri, yaşadığı hayal kırıklıkları ve geçmişe duyduğu özlem bizi bir su gibi akarak o yıllara götürüyor. Ishiguro'nun yalın ama derinden etkileyici tarzını çok sevdim. İnsanın ağzında buruk bir tat bırakan, İngilizce'yi çok güzel kullanan, yaşadıklarımız kadar yaşamadıklarımız, söylediklerimiz kadar söylemediklerimiz üzerinde de düşündüren, çok hoş bir roman. Okuduktan kısa süre sonra da Chicago Üniversitesi'nde yaptığı bir konuşmada yazarı Kazuo Ishiguro ile tanışma şerefine erişmem, onun ağzından kendi günlük yaşamını, yaza macerasını, sevdiği kitapları..vs dinleyebilmem çok güzel oldu.


Kitabın üzerinde, 'Esra'ya...Yazmaya devam et' yazıyor :)

Romanı okuduktan sonra methini duyduğum filmini de oturup izledim. Anthony Hopkins'i de, Emma Thompson'ı da çok sevdiğimden, filme de bayıldım. Tabii ki romanda duyduğumuz, bize olayları anlatan ana karakterin iç sesi filmde yok, ama romanın genel havasını, o hüznü, geçmişe duyulan özlemi ve İngiltere'nin genel atmosferini çok iyi yansıttığını düşünüyorum. Yaşanmamış bir aşkın yarattığı kalp kırıklığı da Anthony Hopkins'in hüzünlü bakışlarında çok güzel yansımış. Tadı damağımda kaldı, hem romanın, hem bu güzel filmin..







No comments:

Post a Comment