Wednesday, December 16, 2015
Yaşasın çizgi filmler!
"Extraordinary Tales" (Olağanüstü Hikayeler) filmi, bu sene Cadılar Bayramı yakınlarında gösterime giren, en sevdiğim yazarlardan olan Edgar Allan Poe'nun beş kısa hikayesinin animasyon şeklinde uyarlanması olarak sunulan harika bir film. Poe'nun 5 ayrı öyküsü 'Fall of the House of Usher', 'The Tell-Tale Heart', The Facts in the Case of M. Valdemar', 'The Pit and the Pendulum' ve 'The Masque of the Red Death', her biri ayrı stillerde, ayrı anlatıcıların sesinden olmak üzere canlandırılmış. Filme gitmeden önceki akşam bütün bu hikayeleri tekrar okuduğum için benim için ayrı bir lezzet kazandı bu güzel film. Hikayelerin aralarında ise Poe'nun ruhu (bir kuzgun), Ölüm ile muhabbet ediyor, espriler ve şakalarla dolu bir diyalogları oluyor. Hikayelerden en çok, Christopher Lee'nin seslendirdiği ve benim de en sevdiğim Poe hikayelerinden olan 'Fall of the House of Usher'ı beğendim. Poe'nun dilinin yarattığı o ürpertici, karanlık, kasvetli havayı çok güzel vermiş bu hikayenin animasyon uyarlaması. Bütün Poe hayranlarına tavsiye ederim!
'Vie de Chat' yani 'Kedinin yaşamı', ya da İngilizce isminin tercümesi ile 'Paris'te bir kedi', yönetmen Alain Gagnol'un elinden çıkmış, çizimleri çok hoş, çok tatlı, oturup rahatlıkla 1 saat içinde izlenip bitirilebilecek bir animasyon filmi. Hırsız Nico ve kedisinin öyküsü, sizi sarıveriyor ve Paris'in karanlık sokaklarında bu ikiliyle birlikte çatıların üzerinde hoplayarak, zıplayarak dolanıyorsunuz. Son zamanlarda nedense takıntılı bir şekilde animasyon filmleri izliyorum ve hiç rahatsız değilim bu durumdan. Paris'te bir kedi de bana hoş bir akşam geçirten, aklımda güzel çizimleri ve akışıyla kalan, güzle bir animasyon filmi olarak kaldı.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment