Sunday, February 18, 2007

Arrested Development




Blog'umun 'Televizyonsuzluk' başlıklı entrysinde de yazdığım gibi, televizyon izlemiyorum. Her 5 dakikada bir giren reklamlara, çoğu programın kalitesizliğine, haberlerin (özellikle Amerika'da) tek taraflı iletilmesine...bunların hiçbirine dayanamadığım için çıkardım televizyonu hayatımdan ve bu kararım dolayısıyla çok mutluyum. İzlemek istediğim diziler olursa DVDlerini kiralıyor, hem istediğim zaman, istediğim kadarını izliyor, hem de sinir bozucu reklamlara maruz kalmak zorunda kalmıyorum.

Bir arkadaşımın önerisi üzerine DVDsini kiraladığım Arrested Development dizisinin müptelası oldum adeta. Bu kadar komik ve zekice yazılmış bir 'sit-com' izlememiştim. Zaten normalde dizi izleyen biri değilim, üniversite yıllarımdaki Friends ve Buffy the Vampire Slayer çılgınlığını saymazsak. Herkesin bildiği ve çok sevdiği Lost, 24, X-files, Sex and the City, Desperate Housewives, Grey's Anatomy, ya da Türkiye'de Bir İstanbul Masalı, Yabancı damat....vs. gibi hiç bir diziyi bilmem. Böylece arkadaşlarımla toplanılan mekanlarda bu tür konuşmaların olduğu zaman herkes heyecanla bir dizinin herhangi bir sahnesinden bahsederken kendimi dünyaya düşmüş bir uzaylı gibi hissediyorum! İnsanlar konuşurken Fransız Fransız bakıyorum onlara adeta, bir anda ortamda yabancılaştığımı hissediyorum. 'Populer kultur' denilen şey bu olsa gerek, bir kez uzak kaldığınız anda toplumun dışına atılmış gibi hissediyorsunuz kendinizi. Herkesle aynı şeyi konuşuyor olmak, aynı programları izliyor olmak gerekiyor takip edebilmek için bu kültürü.

Sit-com'lara da artık dayanamaz olduğumu hissediyordum son zamanlara kadar. Arrested Development'ı ilk izlediğimde neden bu kadar çok sevdiğimi anlayamamıştım, ancak şimdi farkediyorum: Klasik Amerikan izleyicilerine sunulan düşük tempolu, benzer esprilerle dolu sit-com'ların tersine Arrested Development inanılmaz zekice kurgulanmış, çok hızlı tempoda giden ve çok komik göndermelerle dolu bir dizi. Ayrıca sit-com'larda en nefret ettiğim özellik olan arkaplanda her 30 saniyede bir tekrarlanan kahkaha sesleri de yok bu dizide! Ayrıca karakterlerin oyunculukları, mimikleri de inanılmaz başarılı. Ortalama Amerikan izleyicisinin nelere güldüğünü ve neleri sevdiğini düşündüğümüzde, bu güzel dizinin 3. sezondan sonra yayından kaldırılması hiç de şaşırtıcı değil! Dizi bir Amerikalı'nın takip edebileceğinden çok daha hızlı bir tempoda ilerliyor.

Beni bu kadar güldürebildiği için Arrested Development'ı çok seviyorum:) Keşke hiç yayından kaldırılmamış olsaydı.

No comments:

Post a Comment