Sunday, April 8, 2007

Şaheser




İhsan Oktay Anar'ın inanılmaz güzellikteki şaheseri 'Puslu Kıtalar Atlası'nı bugün bitirdim. Bu kadar güzel bir kitap bu kadar çabuk bittiği için içime bir hüzün çöktü. Kitap hakkında hiç bir yorum yapmak istemiyorum, sadece 'Okuyun' diyorum.

"Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere,daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki,kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı. Oysa Uzun İhsan efendi, Dünya'nın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. Kuran ın kendisi peygamberin dünyayı nasıl okuduğuna bir örnekti ve onun ardında giden herkes, dünyayı onun gibi okuyup şahadetlerini yazmalı ve bunları başkalarına aktarmalıydı. Dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. Yaşanılanlar,görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun,macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk,bu Dünya'nın şahidi olmaktı."



İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası

No comments:

Post a Comment