Sunday, April 22, 2007

Dünya Günü




Dünyamız sonsuz uzayın siyahlığında güzel, masmavi ve capcanlı bir ada.. Üzerindeki binlerce değişik tür ve yaşam formuyla, eşi ve benzeri olmayan bir hayat kaynağı. Ancak biz ondan sürekli aldıkça, kaynaklarını tükettikçe, ona geri vermemiz gereken şeyleri unutabiliyoruz maalesef. İnsanoğlunun bencilliği, dünyanın ve üzerinde yaşayan diğer bütün türlerin kendisi için varolduğunu varsayayıyor. Bu yüzden onları hunharca kullanarak farkında olmadan kendi türünün yaşama ve kendini devam ettirme şansını da yitiriyor.


Dünyamıza iyi davranmak ve kaynaklarını yenileyebilmesi için ona şans tanımak bizim elimizde. Şu anda bu yazıyı okuyan siz, tek kişi olarak bile dünyamızı ve çevremizi korumaya ne kadar çok katkıda bulunabileceğinizin farkında mısınız? Bir kişiden başlayan değişim, bütün dünyayı değiştirebilir. Hepimiz çabalarımızla çocuklarımız ve torunlarımıza çok daha yaşanabilir ve güzel bir dünya bırakabiliriz.


İklim değişmesi ve küresel ısınma raporlarına göre, bundan sadece 70 yıl kadar sonra, yani sadece bu kadar kısa bir süre sonra, bu hızla tüketilmeye devam ederse deniz yaşamı tamamen sona erecek:( Değil torunlarımız, çocuklarımız bile böyle bir dünyada yaşamaya mahkum olacak. Bu yüzden herkesin, bu durumun ciddiyetini kavrayıp ona göre hareket etmeye çalışması ve duyarlı olması gerekiyor.


Çok basit bir kaç değişiklikle bile kendi kişisel 'carbon footprint'imizi, yani yaşamımız boyunca ne kadar enerji sarfettiğimizin bir kanıtı olan 'karbon ayakizi'mizi azaltabiliriz. Dünyanın üzerindeki yükü biraz olsun bu şekilde azaltabiliriz.

Tek bir kişi, dünyamız için neler yapabilir?

- Doğal kaynakları mümkün olduğunca az tüketmeye çalışın. Dişlerinizi fırçalarken musluğu kapatın, bulaşık yıkarken de durulama dışında musluğun akmıyor olmasına dikkat edin. Su, yaşamla eşdeğer olduğu gibi aynı zamanda dünya üzerindeki en değerli doğal kaynaklardan biri. Ona hakettiği değeri verin, her bir damlasını iyi bir amaç için kullanmaya özen gösterin.


- Evden çıkarken bütün lambaları VE elektrikli aletleri kapatın. Bilgisayarı, televizyonu, DVD oynatıcısını...vs. 'standby' konumunda bırakmayıp tamamen kapatın. Time dergisinde okuduğuma göre standby konumunda çalışan bütün elektrikli aletler neredeyse tam çalışma modunda olduğu kadar fazla elektrik harcıyormuş.


- Doğaya en çok zarar tabii ki arabanızın egzos borusundan geliyor. Gücünüzün yettiği kadar ve mümkün olabilecek her yerde toplu taşıma araçlarını tercih edin. Belki kendi rahatınız biraz bozuluyor ama atmosferin üzerindeki karbondioksit yükünü inanılmaz ölçüde azaltmış oluyorsunuz. Araba kullancaksanız bir yere en azından 2-3 kişi birlikte gitmek, doğal kaynakların çok daha etkin kullanımı demek oluyor.


- Bir önceki maddede belirttiğimi yapabilmek için tabii ki büyük bir şehirde yaşamanız gerekiyor. Bu yüzden büyük şehirlerde yaşayan insanlar, diğer yerlere oranlar (özellikle Amerika'da) çevreye çok daha az zarar veriyorlarmış (daha küçük evlerde oturup sürekli toplu taşıma araçlarını kullandıkları için) Daha çok yürümeyi araba kullanmaya tercih etmenin sağlığınıza da bir çok faydası olduğunu göreceksiniz elbette.


- Yine Time dergisinde okuduğuma göre çamaşırlarınızı yıkadıktan sonra kurutma makinesinde değil de asarak kuruttuğunuzda elektrik sarfiyatı açısından çevreye yaptığınız katkı çok büyük. (Ayrıca çamaşırların deforme olup minicik hale gelme olasılığının azalması da cabası!:)





- Belki de bütün bunların hepsinden daha önemli olan şey ise: Yeniden dönüşüm ve tekrar kullanım. Yeniden dönüşüm için, evinizden çıkan çöplerin kağıt, karton, plastik, cam (saydam, yeşil ve kahverengi ayrı ayrı) ve teneke (konserve kutusu, peynir ve zeytin tenekesi....vs.) olanlarını ayırıp ayrı poşetlere koyun. Daha sonra bunları gerekli geri dönüşüm noktalarına götürün. Bunu yapmak gerçekten sandığınız kadar zor değil. Haftada 15 dakikamızı ayırarak çevreye verdiğimiz zararı çok aza indirgeyebiliriz.


- Yeniden kullanım için ise kullandığınız bir şeyi çöpe atarken iki kere düşünün. Mesela yoğurt kabı, Nutella cam kavanozu...vs gibi dayanıklı saklama kaplarını çöpe atmayarak temizleyip tekrar saklamak için kullanırsanız hem yeni kaplar alıp çevreye daha çok zarar vermemiş, hem de evde bir yemek arttığında ya da bir şeyi saklamak için kavanoz gerektiğinde boşu boşuna aramamış olursunuz.


- Yeniden kullanımın bir diğer güzel örneği ise alışverişe giderken kendi alışveriş torbalarını/çantasını götürmek. Kullanmayıp çöpe attığımız her plastik poşet, toprağa ve suya girerek çevreye inanılmaz hasarlar veriyor. Bir plastik poşetin tamamen doğada yokolması için binlerce yıl geçmesi gerektiğini biliyor muydunuz? Kendinize rengini ve şeklini beğendiğiniz kumaş alışveriş çantaları alın (Özellikle Amerika'da çoğu markette satılıyor) ve markete giderken yanınızda götürün. Hem çok daha şık görünüyor, hem de çevre için çok yararlı:)


Hayatımızda bunlar gibi çoğunluğu bize neredeyse sıfıra malolacak (ve hatta hayatımızın çoğu alanında tasarruf etmemizi sağlayacak) bir kaç değişikliği yaparak dünyamıza çok daha iyi davranabiliriz.

Dünyamız bize hiç karşılık beklemeden suyunu verdi, toprağını, havasını, yeraltındaki ve yerüstündeki bütün kaynaklarını..Ona bu kadarcık bir teşekkür bile edemiyorsak, bence insan ırkı olarak bu güzel dünya üzerinde yaşamayı haketmiyoruz!

No comments:

Post a Comment