Friday, April 11, 2008

Yin-yang?


Geçtiğimiz hafta içinde biri beni çok mutlu eden, biri de beni çok üzen iki haber aldım. Beni çok mutlu eden haberin hemen ardından geldi üzen haber. Ben de düşündüm: Acaba evrende olan her iyi şey için kötü bir karşılık olmak mı zorunda? Denge böyle mi sağlanıyor acaba?

Ben küçükken Türkiye'de kardeşimle gülme krizlerine girip de gözlerimizden yaşlar gelene kadar gülerdik. Bizi gören bir büyük olursa hemen 'Çok gülmeyin, sonra ağlarsınız' derdi. Çok mutlu olmaktan, mutlu olduğunu başkalarına göstermekten, gülmekten, kahkaha atmaktan hep korkmuştur bizim toplumumuz. Her güzel şeyin arkasından bir felaket, ya da her mutluluğun ardından bir hüsran gelmek zorunda mı? İşte buna isyan ediyorum. Bu hafta aldığım haberlerin birbiriyle ilgisiz olduğuna inanmak istiyorum, mutlu olduğum zaman ardından ille de bunu boğazıma tıkayacak, ağzımın tadını kaçıracak bir şeyin geleceğini reddediyorum. Neden sadece mutlu olamıyoruz? Neden bu kadar korkuyoruz olumlu düşünceden, 'her şey iyi olacak' diye düşünmekten, gülmekten, mutluluktan?

Ben de inadına aldığım kötü habere değil, iyi habere konsantre olup, mutluluğumun bozulmasına izin vermeyeceğim. 'Üzüntü edebiyatı'na prim vermeyeceğim. Mutluyum, herşey güzel ve iyi olacak, ve herşey daha iyiye gidecek. Buna inanıyorum.

No comments:

Post a Comment