Monday, July 14, 2008

Gerçeküstü bir sergi




Son bir kaç gündür kendi şehrimizde turistlik yapıyor ve daha önce görme fırsatını bulamadığımız bir çok yeri gezip görüyoruz. Dün de uzun zamandır gitmeyi istediğim bir sergiyi gezdik: Field Museum'daki Mythic Creatures (Efsanevi Yaratıklar) sergisini! Tahmin ettiğim gibi çok büyük bir keyif aldım, çünkü gerçeküstü olan ve hayalgücünün ürünü olan herşeye karşı inanılmaz bir ilgim var. Bu sergide dünyanın her yanındaki farklı kültürlerin efsanelerinde yer alan çoğu gerçeküstü yaratığa yer verilmiş. Yukarıda bir modeli bulunan kanatlı at 'Pegasus'tan Çin ejderhalarına, dev su ahtapotlarından deniz kızlarına, Japon su yaratığı 'Kappa'dan tek gözlü dev 'Kiklops'a kadar bir çok efsanevi mahluk gerek resimlerle, gerek yazılarla betimlenmiş. Çok sevdiğim tek boynuzlu atlara (unicorn) ve tabii ki gerçeküstü yaratıkların bence en muhteşemi olan Anka Kuşu'na da yer verilmiş. Efsanevi yaratıklar üç ayrı bölüme ayrılmış: Su, Hava ve Karada yaşayanlar.

Bu efsanelere ve insanların inanılmaz hayalgücünden çıkanlara hayran kaldım. Dünyanın her tarafında insanlar şehirlerden ve başka insanlardan uzaklaştıkça hayal edebilme güçleri de gelişmiş. Doğada olan, anlayamadıkları ve korktukları herşey onlar için gerçeküstü bir yaratığa dönüşmüş. Rüzgar, açık deniz, karanlık, fırtına, deprem...vs. gibi bütün güçlü doğa olaylarının sebebi böylece açıklanmış. Efsaneleri ve mitleri çok seven ve kitaplarında bol bol yer veren Yaşar Kemal'i de düşündüm sonra.. Ve bizim Anadolu'muzun da böyle efsaneler bakımından ne kadar zengin olduğunu. Anadolu insanının hayalgücü de çok sayıda masallar, efsaneler, gerçeküstü olaylar doğurmuş yıllar boyunca. Gelecekte bunları daha iyi araştırıp Anadolu efsaneleri hakkında daha çok okuyabilmeyi ve yazabilmeyi çok isterim. Çünkü bence bir kültürün hayalgücü ve masalları, onun gerçek kimliğinin, tarihinin ve evriminin
en iyi göstergelerinden biri.

No comments:

Post a Comment