Wednesday, September 17, 2008

Hafıza: Bir nimet mi, bir lanet mi?


Hafızamızla ilgili bilmediğimiz o kadar çok şey var ki..
Bazı anıları neden çok iyi hatırlıyoruz?
Bazı şeyleri nasıl çabucak unutabiliyoruz?
Beynimiz neyi kaydedip neyi sileceğine nasıl karar veriyor?
Beynimizin kör kuyularında kaybolduğunu sandığımız bazı anılar yıllar sonra nasıl birden ortaya çıkabiliyor, onları ne tetikliyor?
Bazı şeyleri istesek de hatırlayamamak, bazılarını çok istesek de unutamamak..
Hafızamız: Bir nimet mi, bir lanet mi?

Kendimi bildim bileli 'fil gibi' dedikleri türden bir hafızam oldu. İstesem de istemesem de çoğu şey, anında hafızama yazılıyor.
Neler beynime kazınmadı ki..
Okuduğum kitaplardaki karakterlerin isimleri..
Yıllar önce geçen bir konuşmada sarfedilen sözler..
90lı yıllarda hiç kimsenin hatırlamadığı pop müzik şarkılarının sözleri..
3 yıl önce bir bahar gününde giydiğim kıyafetler..
Yıllar önce okuduğum bir gazete haberinde kullanılan bir tanım..
Çok küçükken tanıştığım birinin bana öğrettiği bir atasözü, bir deyim..

İstesem de istemesem de yıllar boyunca beynime kazındı bütün bu ayrıntılar. Bana söylenen iyi ya da kötü herşeyi kaydeden bir beynim var. Fotografik bir hafızam yok, görsel olarak hatırlayamadığım çoğu şey var hatta. Ama kelimeler beynime tam anlamıyla yazılıyor. Özellikle yazılı ve sözlü olan herşeyi iyi hatırlıyorum. Bu yüzden insanlara karşı hiç bir zaman kin tutmasam da bana söylenmiş iyi ya da kötü bir sözü hiç bir zaman unutamam, istesem de, istemesem de.

Seneler önce Alzheimer hastalığına kaybettiğimiz dedem den sonra geçtiğimiz hafta canım babaanneme de teşhis konuldu. İnanılmaz üzülmeme rağmen yapabileceğim pek bir şey yok. Yapabileceğimiz neredeyse hiç bir şey yok. Şu anda sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde 4.5 milyon Alzheimer hastası yaşıyor. Her yıl binlerce yeni hastaya teşhis konuyor.

Bu hastalıkla ilgili yapılmış en vurucu film olan Iris'de Iris Murdoch adındaki ünlü kadın yazarı oynayan Judi Dench, hastalığının farkında olduğu ilk zamanlarda hüzünlü bakışlarla diyordu ki kocasına: 'Kendimi, simsiyah bir boşluğa doğru yol almış bir yelkenliye binmiş gibi hissediyorum.'
Nasıl bir histir, böyle bir yelkenlide yol almak?


Nasıl olur, yıllarca, yıllarca beyinde birikmiş anıların birer birer hafızanın kör kuyularında kaybolması?
Üzerinde o kadar çalışılan bilgilerin, becerilerin, deneyimlerin, yeteneklerin birer birer yokolması, bir daha bulunamayacak şekilde bir hiç olup gitmesi?
İnsanın 75 küsur yıllık yaşamında biriktirdiği herşeyin, sevdiklerinin yüzlerinin, isimlerinin, güzel anılarının, mutluluklarının, gözyaşlarının unutulması?

Bilmiyorum.

Dedem ölmeden bir iki yıl önce bir gün babamın adını ve soyadını bir plaketin üzerinde okuyup bana büyük bir içtenlikle 'Bu kim kızım?' diye sorduğunda ona ne cevap vereceğimi bilemediğim gibi.

Hafızanın bize bahşedilen bir nimet mi, yoksa bir lanet mi olduğunu bilemediğim gibi.






Alzheimer hastalığıyla ilgili bazı bağlantılar:

Türk Alzheimer Derneği
Alzheimer Bilgilendirme Platformu
Alzheimer Foundation of America
Alzheimer's Association




Resim: Salvador Dali - Hafızanın sürüp gitmesi
Şu anda dinlediğim: Godspeed You Black Emperor! - Sleep

5 comments:

  1. Hafızanın gücüne hayran kaldım Moonshine,ben çok zayıf hafızalıyım.Hafıza üzerine binlerce konu yazılabilir gerçekten.

    Babaannene geçmiş olsun,inşallah yaşayacakları ona ızdırap vermez.

    Hafızamızı kuvvetlendirmek için ne yapmalıyız?

    ReplyDelete
  2. Cok tesekkurler gecmis olsun dileklerin icin. Evet sevdiklerimiz icin dua etmekten baska bir yol yok bu gibi durumlarda, maalesef.

    Hafizayi kuvvetlendirmek icin bol B vitamini ve Omega-3 almak (et ve sut urunlerinde, balikta, yumurtada bol bol var) ve en onemlisi de yeterli uykuyu her gece uyumak en onemli seyler sanirim (ben gece basina en az 8 saat uyuyorum, ama farkindayim cogu insan bunu yapamiyor, zamani olmuyor)


    Sevgiler

    Moonie

    ReplyDelete
  3. Senin kelimelere dayali hafizana da bayildim. Ben de muthis bir gorsel hafiza var ama, isimleri bir turlu aklimda tutamiyorum. Film isimleri, kitap isimleri hersey ucuyor ama kitabi okurken kafamda canlandirdigim goruntuler asla yok olmuyor.

    Bir arkadasimin dedesi Alzheimer'e yakalanmisti. Ne kadar kotu bir hastalik oldugunu oradan takip etmistim. Dunyaya dair unuttugu onca seyin ustune bir de kaslari gorevlerini unutmustu. Kendisi farkina varmiyordu ama cevresindekiler icin cok aci bir surecti. Uzuldum senin adina. Cok gecmis olsun.

    ReplyDelete
  4. Nurvenur, gecmis olsun dileklerin icin cok tesekkurler..

    ReplyDelete