Thursday, December 4, 2008
27
Ben Moonshine.
Şu anda sıcak çikolatamı keyifle yudumluyor, dışarıdaki karları pencereden izliyorum.
Bugün itibariyle 27 yaşındayım.
Çeyrek yüzyılı biraz aşan şu hayatımda çok güzel şeyler yaşadım.
Herkese nasip olmasını istediğim bir çok mutluluk tattım.
Bugün ölsem, içimde hiç bir ukte kalmış olmazdı. 'Dolu dolu bir hayat yaşadım' diyebilirdim.
Nemrut dağının zirvesinde güneşin batışını da izledim, İsviçre Alpleri'nde birbirinden güzel çiçekler arasında da yürüdüm.
İskenderiye Kütüphanesi'nde de kitap okudum, Kopenhag'daki Kraliyet Sarayı'nın mis kokulu yemyeşil bahçelerinde de.
Sümela Manastırı'nın sisler arasındaki pencerelerinden aşağı bulutlara baktım, Estergon Kalesi'nin taş pencerelerinden de aşağıda ağır ağır akan Tuna nehrine.
Kızıl Deniz'de birbirinden güzel balıklar arasında da yüzdüm, Atlantik Okyanusu'nun kocaman dalgaları arasında da.
Mısır'ın çöllerinde deve üstünde gezdim, Amerika'daki bir çiftlikte güzel, kahverengi bir ata bindim.
Güzel Mardin Kalesi'nin karşısında oturup 'mırra kahvesi' de içtim, Viyana'nın en eski kafesi Havelka'da bir fincan sıcak çay da.
Prag'da Kafka'nın minicik ve fakir evini de gördüm, Philadelphia'da Edgar Allan Poe'nun evini de.
Okyanuslar aşıp farklı yaşamlar gördüm, birbirinden güzel insanlarla tanıştım, birbirinden farklı diller öğrendim. Yaşamı keşfederken ne kadar çok şey bilmediğimi, ne kadar çok şey öğrenmem gerektiğini sürekli, hayretle, tekrar tekrar farkettim.
Ben Moonshine.
Bugün 27 yaşındayım.
Teşekkürler hayat!
Fotoğraf: Moonshine 1.5 yaşındayken :)
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
dilerim bir de güzel bir çocukla taçlandırırsınız yaşamınızı..
ReplyDeletenice senelere..
sevgiyle.
Sevgili babis
ReplyDeleteCok tesekkur ederim! Insallah bir gun o da olur :)
keyifle okuduğum, döne döne keyifle okuyacağımı tahmin ettiğim bir yazı... bir hayatın özeti ne güzel de çıkartılabilirmiş.
ReplyDeletecok tesekkurler v-yaka :) begendigine cok sevindim!
ReplyDeleteFotografin bana diyor ki, bu kucuk kizin kaninda kesinlikle bir Karadenizlilik var:)
ReplyDeleteBen de gecen ay Edgar Allan Poe'nun Baltimore'daki evine gitmistim. Sanirim ABD'nin her kosesinde evi var:)
Bir de ne kadar cok yer gezsen de bu dunya bitmez, sen cok yasa, cok yerler gor. Gozlerinin onune gelen burada saydigin o mutlu anlara daha binlercesi eklesin.
Sevgiler...
çok şanslı biri olduğunu söylemeliyim ....daha nice güzel yıllar mutlu yaşlar...
ReplyDeletemutlu yıllar....
Nurvenur,
ReplyDeleteEvet galiba bir cok yerde yasamis Poe. O kadar cok seviyorum ki butun evlerine gitmek istiyorum gercekten :) Benim gittigim ev mesela, "The Black Cat" hikayesini yazdigi evdi.
Ayrica guzel dileklerin icin cok cok tesekkurler!!
Gamzeli anne,
Cok tesekkur ederim. Allah herkese sans ve mutluluk nasip etsin!
Sevgiler,
Moonie
çok güzel...bunları yaptysanız bu yaşınıza kadar..bundan sonrası da şahane geçer dilerim...imrenileck bi yaşam bu...
ReplyDeletezenginliğin gözü kör olsun ne deyim..kapitalist yaşam herkese öpücük dağıtmıyor malesef..bence insanlar şükretmeli neden biliyormusunuz yaşanılan herşey varolmayan bir gerçek üzerine kurulu.evet varolmayan ve yokolacak şeyler için endişe ediyor insan hayatları.ileride akıla gelen iyi/kötü anıların bireye hiçbir faydası olmaz olamazda.sadece acı verir gerek bilinçli gerekse bilinçaltında hisseder insan bunu.yaşam bir rüyadır..Peygamber Efendimizin Hz Muhammed (S.A.V) "insanlar uykudadır ölümle uyanacaktır" sözü ne kadar durumumuza açıklık getirmektedir değilmi.insanlara bakıyorumda çok büyük bir kayıp olarak görüyorlar başkalarının onlardan daha üstün yaşadıkları hayatları..hep isteriz sürekli sürekli okadar çok isteris ki hayattan..bana Aristotelesin bir sözünü hatırlattı "arzu öyle bir şeydir ki hiç doymak bilmez bir çok insanların hayatı arzuları doyurma yollarını aramakla geçer" neyse fazla uzattım kusura bakmayın düşüncülerim kimseyi kızdırmak yada polemik yaratmak için değildir umarım yanlış anlaşılmam.
ReplyDeleteMerhaba Anonim,
ReplyDeleteYazinin kapitalist yasamla ne alakasi oldugunu cozemsem de sukretmek konusunun cok onemli oldugunu ben de dusunuyorum. Hatta bu konuda bir yazi yazmistim, surada bulabilirsiniz:
http://gece1.blogspot.com/2008/11/kretmeyi-bilmek.html
Moonie