Thursday, March 4, 2010

Büyük bir şehirde yaşamanın en güzel yanı


Fotoğraf:Bizim kütüphanenin 5. kat penceresinden Chicago silüeti



Haftaiçi bir akşam saat gece 11'e gelmişken, bütün gün bilgisayarın başında oturmaktan sıkıldığınız ve ikiniz birden 'of, yeter' dediğiniz anda ani bir kararla çıkıp arabaya atlayıp bir yerlerde 24 saat açık Meksika kafesi bulup peynirli 'enchilada' (bir tür dürüm) yedikten sonra hemen yanıbaşındaki Green Mill'de 1 saat boyunca canlı olarak caz dinleyebilmektir.


Daha önce de söylediğim gibi ben kesinlikle bir şehir kızıyım. Ne mutlu bana ki A.B.D gibi tutucu Hristiyan bir ülkede ne idüğü belirsiz bunaltıcı bir kasaba yerine böyle büyük, güzel ve kozmopolit bir şehirde yaşıyorum. Gidip Arap ve İran marketlerinden Türk çayı ve her türlü Türk gıda maddesi alabiliyorum! Gecenin bir yarısında gidip canlı müzik dinleyebiliyor, farklı kültürlerle sarmalanabiliyorum.

2 comments:

  1. Ve ne mutlu sana ki,kaldığın yeri en iyi şekilde keşfedip seni seven okuyucularınla paylaşıyorsun.Okyanus ötesinde yaşamanın zorluklarından bahsedeceğine, olduğumuz yerde huzur bulailmemiz geektiğini hatırlatıyorsun...

    Çok seviyorum seni ve yazılarını...

    ReplyDelete
  2. Delfinacim,

    Ne guzel bir yorum bu, mutlu ettin beni cok. Ben de seni cok seviyorum canim, iyi ki varsin! :)

    ReplyDelete