Wednesday, July 18, 2012

Road trip (Yol seyahati)







Road trip: Yol seyahati, arabayla gidilebilecek uzaklıktaki yerlere giderek yapılan bir kaç günlük, en fazla 5-6 günlük tatil.

Ben ve Bart'ımın tatil anlayışımız çoğu insandan farklıdır. Herkesin aklına yaz deyince deniz kıyısında bir yere gitmek ve uzanıp tembellik yapmak gelirken, biz sürekli hareket halinde olmak isteriz tatilimizde. En çok sevdiğimiz aktiviteler doğada yürüyüş (hiking), kano yapmak, nehirde veya gölde yüzmek, yeni şelaleler, nehirler, göller keşfedip bol bol fotoğraf çekmek olduğundan, bize en çok hitap eden tatil şekli Amerikalıların 'road trip' dedikleri yol seyahati.  Bütün gün aynı kumsalda yatmak, bir hafta boyunca her gün aynı yerde, aynı şeyleri yapmak hiç bize göre değil.. Zaten balayımızda bile bütün Maui adasını karış karış gezip her gün ayrı bir koyda denize girip şnorkelle yüzmüş, yağmur ormanının şelalelerinde yüzmüş, sabahın 3ünde kalkıp güneşin doğuşunu izlemek için bir volkanın tepesine çıkmış insanlarız :) Bir yerde bir günden fazla aynı yerde kalırsak müthiş sıkılıyoruz. Bizim için tatil, gezmek ve mümkün olduğunca çok doğa harikası görmek demek!

Genelde arabayla en fazla 8-9 saat uzaklıktaki yerlere gidip, gittiğimiz yerde de bir çok şehir, kasaba ve doğa parkı keşfediyoruz. Genel olarak plan yapsak da, genelde tatilimizi şekillendiren, yolun üzerindeyken gördüğümüz ilginçlikler, başımızdan geçen maceralar, ileride çocuklarımıza anlatabileceğimiz komiklikler...vs. Yani bir bakıma yolculuğun kendisi, varılacak yerden daha önemli hale geliyor. Ve bu şekilde vücudumuzu yorup kafamızı serbest bırakmak (normalde ikimizin de işi gereği tam tersini yapıyor olduğumuz için) bizi müthiş dinlendiriyor ve adeta yenileniyoruz. Her yaz en az 2 kere 'Road trip'e çıkmak bizim için en güzel tatil oluyor.

Geçtiğimiz haftasonu da bu gezilerden birine çıkıp Chicago, Ilinois - Wausau, Wisconsin - Duluth, North Shore Scenic Drive (Duluth-Grand Portage), Minnesota - Bayfield, Wisconsin - Apostle Adaları - tekrar Wausau üzerinden Chicago rotası çizdik. Yine bir çok unutulmaz anımız oldu, ileride çocuklarımıza anlatabileceğimiz bir çok hikaye biriktirdik. 'Yolda olma'nın insana getirdiği o sihirli duyguyu hissettik. Normal rutinimizin dışına çıkıp, başka yataklarda yatıp, başka şehirler gördük, başka yemekler yedik.

Biraz yorulduk, evimizi ve yatağımızı özledik, ama ruhumuz dinlendi, yenilendik, ve evimize geri geldik!

Eee ne demiş Bilbo Baggins, o çok sevdiğim küçük Hobbitcik, çıktığı uzun yolculuğun başında:


The Road goes ever on and on
Down from the door where it began.
Now far ahead the Road has gone,
And I must follow, if I can,
Pursuing it with eager feet,
Until it joins some larger way
Where many paths and errands meet.
And whither then? I cannot say.

No comments:

Post a Comment