Tuesday, March 25, 2008

Şehirler insan olsa..



Büyük şehirleri çok sevdiğim gibi, onları insanlara benzetmeyi de çok severim. Bence şehirlerin de tıpkı insanlar gibi kendine has özellikleri, sevinçleri, hırçınlıkları, yorgunlukları, acıları vardır. Yaşadığım ve gördüğüm büyük şehirlerden her biri bir insan olsaydı, neye benzerdi? Onu düşündüm ve yazmak istedim.



Chicago: Kesinlikle bir erkek olurdu Chicago. 30larının ortalarında, başarılı bir işadamı olarak hayal ediyorum bu şehri. Hani hayatı gayet düzenli, ama arada bir planlı eğlencelere de zaman bırakan, hırslı plaza insanlarından. Tam bir metropol insanı, ilk tanıştığınızda hafif soğuk gelebilen, ama kendine ve hayatına özen gösteren, her zaman bakımlı ve sağlıklı olan biri olurdu Chicago. Bütün Amerikalılar gibi siz hayatında var olduğunuz ve onun işine yarayabileceğiniz sürece ilgili, ama mesafeli birisi olurdu. Onu gerçekten tanımak için çaba göstermeniz gerekirdi. En sevdiği içecek kahve olurdu.





New York: Chicago kadar düzenli olmayan ve daha doğaçlama bir yapısı olan bu şehir ise, bence 30larında, genç, güzel ve entellektüel bir kadın olurdu. Hani şu uzun tiril tiril etekler giyip, hippi takıları takıp saçını kısacık kestiren, başka kültürler hakkında okumayı ve değişik yerler gezmeyi seven Amerikalı kadınlar gibi. Okumayı olduğu kadar eğlenmeyi, kültür ve sanatı da iyi bilirdi. En çok yeşil çay içmeyi ve bir kafede oturup en sevdiği yazarın son çıkan romanını okumayı severdi. Büyük bir olasılıkla vejeteryan olurdu.




İstanbul: Kesinlikle 40lı yaşların ortalarında, görmüş, geçirmiş, ne sevdalar görmüş, ne yürekler yakmış ama güzelliğinden hala pek bir şey kaybetmemiş bir kadın olurdu güzel İstanbul. Bir baktınız mı içiniz ısınırdı, sanki onu yıllardır tanıyormuş gibi. Size hemencecik açıverirdi yüreğini, onu tanımak için çok çaba harcamanız gerekmezdi. İçini döküverirdi size sigaradan kısılmış ve buğulanmış sesiyle, konuştuğu zaman sesi Edith Piaf gibi çıkardı. Tam bir Akdeniz kadını gibi içten, dobra ve cesur olurdu. İspanyol etekleri giyer, fütursuzca makyaj yapar, süslenir, herkesin kalbini yerinden oynatırdı. Onunla bir kez tanıştığınız zaman, bir daha hiç bir şeyin aynı olamayacağını bilirdiniz. Ve tabii ki en sevdiği içecek rakı olurdu!


5 comments:

  1. Istanbul'a 40 yas degil de soyle 55-60 desek. Guzelligi hala yerinde eski bir dilber Istanbul.
    Chicago'nun yas ve cinsiyeti gayet yerinde olmus. Ama bana New-York da erkegi hatirlatiyor. Yesil cay icip vejeterjan olan bir erkegi hem de:)

    ReplyDelete
  2. Evet, bakis acisina gore New York erkek veya kadin olabilir.. Istanbul kesinlikle kadin ama! :-)

    ReplyDelete
  3. Çok beğendim desem :)

    ReplyDelete
  4. Merhaba Benim Hayatim,

    Cok tesekkurler yorum icin!

    ReplyDelete