Saturday, September 5, 2009

Bak şu Elif'in yaptığına!



Duyduk ki Türkiye'de herkes bu kitabı okuyormuş. Ben de el atayım dedim.
İlk defa bir Elif Şafak kitabı okurken sıkıldım ben..
İlk defa.
Belki Elif Şafak kitabı İngilizce yazıp sonra Türkçeye çevirdiğindendir bu hissettiklerim.
Belki de kitabın ana tema olarak aldığı bütün kavramları, konuları zaten çok iyi bildiğimdendir.

Övünmek gibi olmasın ama ben kendi üniversitemde dünyanın en önemli Mevlana uzmanlarından sevgili hocam Profesör Frank Lewis'ten 'Rumi' dersi almıştım geçen sene.

O ders için ise bir dönem boyunca, Elif Şafak'ın bu kitabın arkasındaki bibliyografisinde sıraladığı neredeyse bütün kitapları okumuştuk. Frank Lewis'in 'Rumi: East and West' kitabı da dahil.

Bu yüzdendir ki ben zaten Mevlana'nın hayatını, Şems'in öğretilerini, Mesnevi'nin tamamını o kitaplardan zaten okumuştum ve biliyordum.

'Aşk' romanı ise, bu öğretilerin 'kurgu / roman' haline getirilmiş, deyim yerindeyse 'sulandırılmış' şekli oldu sadece benim için. Araya sokulan Amerikalı kadının hayatı ise hepten sırıttı.Bana kitabın hedef kitlesinin daha çok 'hayatın gizemini / anlamını mistik Doğu felsefelerinde arayan mutsuz ev kadınları' olduğunu düşündürttü.
O hikaye tamamen çıksaydı aradan, bence çok daha başarılı bir kitap olurdu 'Aşk'. Fikrimce yani...

Ayrıca neden anlatım tarzını bu kadar basitleştirme, cümlelerini kısaltma gereği duydun Elif?

Biz seni o mükemmel Türkçe anlatımlı, derin ve sarsıcı 'Pinhan'ınla sevmiştik. Neden, çok satmak / okunmak, 'tribünlere oynamak' için aynı 'tasavvuf teması'nı alıp böyle basite indirgedin? Üslubunu neden böylesine basitleştirdin? Anlıyorum, çok okunmak ve para kazanmak da güzel bir şey, şimdi iki de çocuğun var ama, romanlarını neden İngilizce yazıyorsun Elif? Güzelim Türkçe anlatımın dururken, oldu mu şimdi Elif?

Aşk olsun Elif Şafak..

Yeni ve Türkçe yazılmış romanlarını dört gözle bekliyorum.







Hamiş: Pembe kapaklı diye bu kitabı okumanın 'erkekliklerine halel getireceğini' düşünebilecek kadar homofobik ve kendine güvensiz olan bazı Türk erkeklerini kınıyor, bu düşünceye prim verip paranın tatlı yüzüne aldanıp bir de gri kapaklı kitap bastırdığı için kitabı basan yayınevini de ayrı kınıyorum.




3 comments:

  1. tüm o desperate housewife ve yeni başlayanlar için mevlana usulü yazılmış gibi durduğunu düşündüğüm kitap hakkındaki yazını görünce, üstelik benim de aynı şeyleri yazmama ramak kalan yeni bir yazı konusunu daha burada görmem telepatik olduğumuzu düşündürdü.

    ReplyDelete
  2. merhaba Sera,

    "Great minds think alike" diye bir laf vardir, bilirsin belki.. O aklima geldi bu yazdiklarini okuyunca :) Demek ki ikimiz de ayni seyleri hissetmisiz bu kitap hakkinda. Hic sasirmadim!

    Senin de kitap hakkindaki yazini merak ettim. Benim yazmis olmam, seni engellemesin, sen de yaz!

    Sevgiler,

    Moonie

    ReplyDelete
  3. Anonymous5:41 PM

    kitap hakkındaki eleştirilerinize katılıyorum...
    hele pinhan'ı bitireli birkaç saat geçmişken...
    ama mahrem kadar etkilemediğini de belirtmeliyim=)
    mevlana hakkında pek bi şey bilmediğim için beni sürüklemişti kitap...
    amerikalı kadının hikayesi sırıtmş gibi gelmedi...
    dediğiniz gibi basit anlatımı...okurken sarıp sarmalayan efsuni cümlelerinin azlığı bana da bira piyasa kitabı gibiymiş geldi...
    fakat hedef kitlesinin umutsuz ev kadınları olup olmadığından emin değilim...=)

    ReplyDelete