Tuesday, September 1, 2009

Nasıl konsantre oluruz?

Fotoğraf: Tamakisono


İnsana dünyanın varlığını unutturan, kendini okuduğu / yazdığı sayfalarda kaybettiren türden bir konsantrasyondan bahsediyorum. Biz büyüdükçe gittikçe zorlaşıyor değil mi, böyle bir konsantrasyonu yakalamak?

Daha önceki bir yazıma gelen bir yorumda Anonim bir okuyucum nasıl konsantre olduğum konusunda bir yazı istemişti benden. Özellikle sürekli ders çalışan ya da ofiste masa başında çalışan insanların ortak sorunu bu. Sürekli konsantrasyonumuzu dağıtacak bir şeyler var hem etrafımızda, hem de bilgisayarımızın içinde. Araya giren tonlarca mesaj, e-mail, telefon görüşmesi...vs ile verimliliğimizin düşmesi işten bile değil. Tam konsantrasyon nasıl sağlanır, kendi deneyimlerimden yola çıkarak paylaşmak istedim. Çünkü en verimli işlerimizi böyle tam anlamıyla dikkatimizi verdiğimizde yapıyoruz, en başarılı projelerimizi böyle zamanlarda tamamlayabiliyoruz.

Benim için şu son sene içinde tam anlamıyla konsantre olduğum zamanlar, doktora sınavlarıma çalıştığım zamanlardı. Gün içinde öylesine yoğun bir konsantrasyonla zaten ancak 3-4 saat boyunca çalışabiliyordum. Özellikle yazılı sınavlarımdan ilkinde, sınav başladığı andan bitene kadar öylesine yoğun bir şekilde konsantre olmuştum ki, o anda hemen yanı başımda yangın çıksa ruhum duymazdı. Bilgisayarda sorulara cevaplarımı yazarken, sanki devasa bir okyanus dalgasının tepesinde o dalganın gücüyle birlikte gidiyor gibiydim. Ellerimden akıyordu kelimeler ve ben kendimi yazdıklarımın, tarihin içinde kaybetmiştim. Öylesine konsantre olmuştum ki, eğer şimdi her gün o konsantrasyon seviyesini yakalayabilsem doktora tezim iki ayda biterdi herhalde! Tabii sınav sırasında öyle keskin bir dikkatin oluşmasında adrenalinin ve benim için o anda dua eden onlarca kişinin de çok önemli rolü var :)

Uzun lafın kısası: Nasıl tam anlamıyla konsantre oluruz?

1- Sizin için 'günün en verimli zamanı' olan zamanı bulun, bilin ve asla kaçırmayın. Önemli ve zor işlerinizi hep bu saatlere denk getirmeye çalışın. Bu herkes için farklı bir zaman olabilir. Bazı insanlar sabah çalışmayı tercih eder, bazıları ise gece kuşudur. Benim kafamın en açık ve berrak olduğu zaman, sabah 6-7 ile öğlen 11-12 arasıdır. Bu saatlerde konsantrasyonum hat safhada, muhakeme yeteneğim zirvededir. Bugüne kadar yazdığım en önemli ve başarılı makaleleri, master tezimin çoğunu ve neredeyse bütün ödevlerimi işbu zaman diliminde yazdım ben.

2- Dikkatinizi dağıtabilecek bütün unsurları kendinizden uzaklaştırın. Çalışmaya başlamadan önce cep telefonunuzu kapatın, çok gerekirse ev telefonunuzun da fişini çekin. Eğer size çok lazım değilse interneti de geçici bir süreliğine de olsa kapatın. Modemizini kapatabilir ya da bilgisayarınızın 'Wireless' (Kablosuz internet) alıcısını kapatabilirsiniz. Böylece sizi rahatsız edebilecek, ekranın ortasında birden belirip konsantrasyonunuzu mahvedebilecek mesajlardan kurtulmuş olursunuz. Gereksiz sitelerde dolaşma ve zaman harcama tehlikesinden de kurtulmuş olursunuz aynı zamanda.

3- Çalışma ortamınız sessiz, iyi aydınlatılmış olsun. Mümkün olduğunca dünyanın geri kalanından yalıtılmış, kapısını kapatınca sessizce çalışabileceğiniz bir yer olsun. Virginia Woolf boşuna dememiş 'A room of one's own' (Kendinize ait bir oda) diye! Herkesin çalışmak için böyle bir ortama ihtiyacı vardır. Masanız ise mümkün olduğunca eşyalardan arınmış, sade ve minimalist olsun. Üzerinde ne kadar az eşya, ıvır zıvır...vs olursa o kadar iyi, dikkatinizin dağılma olasılığı o kadar az. Ben genelde kütüphanemdeki cubicle (bölme)lerde buluyorum bu sessizliği ve yalınlığı.

4- Her saat başı kendinize 5-10 dakikalık kısa bir ara verin. İnsan beyni sürekli aynı tempoda, aynı hızda çalışamaz ve yorulması kaçınılmazdır. Verdiğiniz aralarda çok kısa bir yürüyüş yapmanızı ya da gözlerinizi kapatıp derin nefesler alıp vermenizi öneriyorum. Bu ikisi de beyninizi dinlendirecek ve düşüncelerinizi toparlamanıza yardımcı olacaktır.

5- Eğer evden çalışıyorsanız mutlaka ama mutlaka üzerinizi değiştirin ve çalışmaya öyle başlayın. Yapılan bir araştırmada, dışarıya çıkacakmış gibi duş alıp giyinen ve masanın başına öyle oturan insanların, eşofman / pijama giyen insanlara oranla verimliliklerinin kat kat fazla olduğu bulunmuş. Nasıl giyindiyseniz kendinizi o modda hissedersiniz, bunu unutmayın.

6- Eğer kafanız çok meşgulse ve aklınız sürekli başka yerlere, yapmanız gereken işlere ve hayatınızdaki başka sorunlara kayıyorsa, bunun çok basit bir çözümü var. Elinize bir kağıt ve kalem alın. Aklınızdan geçen, yapılması gereken bütün işleri bir kaç madde halinde oraya yazın. Böylece bunlar beyninizden çıkıp kağıda döküldüğünde çok rahatlayacaksınız. Halihazırda önünüzde olan işle uğraşmak çok daha kolay bir hal alacak.



Ayrıca çok başarılı bulduğum Zen Habits blog'unda bu konu hakkında çıkan yazıyı da okumanızı tavsiye ederim. Şurada okunabilir.

Herkese çalışmalarında başarılar, bol konsantrasyonlu günler!


2 comments:

  1. Anonymous5:50 PM

    teşekkürler...

    ReplyDelete
  2. ilk 4'ü geçmişden bugüne kendi kendime geçirdiğim tecrübelerden bularak çıkarmıştım ama, son 2 yeni.ve gayet akıllıca gözüküyor.

    ReplyDelete