Wednesday, April 28, 2010

Süt - Semih Kaplanoğlu



Semih Kaplanoğlu'nun sade, minimalist tarzıyla Yumurta filmiyle tanışıp, çok sevmiştim. Süt de yine aynı çevrede ve arkaplanda geçen, 'Yusuf Üçlemesi'nin ikinci filmi. Bu filmde Yusuf'un annesi henüz hayatta ve önceki filmden biraz daha geride bir zamana gidiyoruz. (Aslında yönetmen, bu konuda biraz esnek bırakmış ve filmi her türlü detayıyla yine şimdiki zamanda çekerek bir devamlılık hissi yaratmış gibi) Yani hem eskiye dönüş, hem şimdiki zamanda kalış gibi. Eski bir anıyı şimdi hatırlar gibi ya da.

Yusuf'un annesiyle olan sade yaşamı, yine durağan ve sade bir şekilde aktarılmış izleyiciye. Ama ben bu filmde, 'Yumurta' filmini bir arada tutan o yoğun duyguyu pek bulamadım. Daha kopuk kopuk gibiydi sanki sahneler birbirinden, geçişler ve çekimler biraz daha spontan olmuştu. 'Yumurta'da içimi ısıtan, beni gülümseten detaylar vardı (Belki Saadet Işıl Aksoy ve Nejat İşler'in başarılı oyunculuklarının da etkisi vardır bunda). Bu filmi daha dışarıdan izledim sanki, filmin içine çok giremedim ve karakterlerle özdeşleşemedim. Bu belki filmin bir 'ara film' ya da 'geçiş filmi' olmasından kaynaklanıyor da olabilir. Malum, üçlemelerde ilk ve son film her zaman daha çok hatırlanır. (Godfather hariç! :)

Yine de Yusuf Üçlemesi'nin üçüncü filmi olan ve Altın Ayı ödülünü kazanan 'Bal'dan çok umutluyum ve çok merak ediyorum onu da.




No comments:

Post a Comment