Monday, February 16, 2009

Şubat ayı


Farkettim ki blog'umu biraz daha kişiselleştirmem, 'benim' yapmam lazım. Yazılarımın ne kadar genel olduklarını ne kadar çok kopyalandıklarından, çalınıp başka yerlerde kullanılabilmelerinden anladım. Blog'umun içine biraz daha fazla kendimi, kendi hayatımı katmaya karar verdim bundan sonra.

Bu ayda Moonshine neler yaptı, neler yapıyor?


- Herşeyden önce bu dönemde Moonshine şunu anladı: O hiç bir zaman klasik kafası kitaplarının içine gömülü, 'inek' ve hayattan habersiz bir doktora öğrencisi olamaz.
Sınav zamanı bile kendini yaşamdan soyutlayamaz, bir odaya kapatamaz, öyle bir şey yaparsa aklını kaybeder. İnsan yüzü görmeden, sosyal aktivitelerden, sanattan, müzikten, sinemadan uzak yaşayamaz.

- Sevgili arkadaşı A ile çaylarını yudumlarken piyanodan canlı olarak Chopin dinlediler, enfesti.


- 8 saatlik bir okuma seansının ardından okulunun 'sanat festivali' kapsamında kilden heykeller yapıp ellerini çamura buladı, stres attı, çok eğlendi. Ayrıca hayatında ilk defa bir batik uygulamasıyla kumaşı boyadı, üzerine kalpler ve nehirler çizdi. Çok mutlu oldu.

- Aynı festival kapsamında çok güzel bir bale gösterisi izledi.

- Okumalardan ve okuduğu onlarca kitaptan iyice bunaldı, bir kaç günlük sıkıntılı / depresif bir döneme girdi. Bunda havanın kapkaranlık olmasının da etkisi oldu. Eline kitap dahi almak istemedi, sıkıntıdan boğulacak sandı. Perşembe günü itibariyle çok şükür sıkıntıyı atlattı, bu sefer de nezleye yakalandı. Claritin içip sersemledi, koltuğun üstünde saatlerce uyudu. Kendini tavuk çorbası ve litrelerce suyla iyileştirebildi.

- Arkadaşlarını gördü, güzel bir 'fasıl'a katıldı.

- Şirin yeğenlerini sevdi, mıncıkladı.

- Güzel bir iki film izledi (film eleştirileri devam edecek!)

- Çikolatalı dondurma ve siyah çikolatalı trufflelar yedi, çikolataya doydu.


- Aynı zamanda haftada 3 kere spor yapmayı sonunda bir düzene oturtabildiği için kendi kendini kutladı, böylece yediği çikolatalardan vicdan azabı duymadı. Keyfine vara vara yedi :) Ayrıca High Intensity Interval Training adında, aşırı yağ yakıcı özelliği bulunan yeni bir antrenman yöntemi keşfetti. Sonuçlarından çok memnun kaldı!

- Aynı şekilde bol bol yeşil çay ve nane çayı içti, bunların da müptelası oldu.

- Güzel yemekler yaptı, sebze ve meyvelerle haşır neşir olmak, onlara dokunmak, yıkamak, ayıklamak onu çok mutlu etti, kafasını boşalttı, okumalardan ve çalışmaktan güzel bir dinlenme oldu. Bir zamanlar mutfağa bile girmezken şimdi yemek yapmayı ne kadar sevdiğine kendisi bile şaşırdı.


- C.S. Lewis'in 'Narnia Günlükleri' romanından öğrendiği İngiliz çay sofrasını kurdu. Orada Mr. Tumnus'un Lucy'e hazırladığı yiyeceği hazırladı: Güzelce kızarmış ekmek dilimlerini üzerine bolca tereyağı sürülür. Üzerlerine konserveden çıkartılan sardalya balığı dilimleri güzelce yerleştirilir. Onların üstüne de katı pişmiş yumurta dilimleri konulup hepsinin üzerine bolca karabiber ekilir. Yanında tercihen Earl Grey çayıyla afiyetle yenir! Moonshine bütün bunları yiyip içince kendini İngiltere'de hissetti!

- Okudu, okudu ve daha çok okudu. Okumaktan gözleri kurudu, lenslerini çıkartıp kıpkırmızı gözlerini rahatlatmak uğruna eski dostu gözlüklerine geri döndü, lenslere bir süreliğine veda etti. Suni gözyaşı damlaları en iyi arkadaşı oldu.

- Haftada en az iki üç kere hocalarla görüştü, okudukları konusunda sorguya çekildi, cevap yetiştirdi :) Kısa makaleler yazdı. Fotokopi çektirdi, kampüste bir oraya bir buraya koşturdu.

- Haftada 3 saat ders vermeye devam etti, öğrencilerini gitgide daha çok sevdi. Üniversitedeyken uzun süre tiyatroyla uğraşmış olmanın ders vermede ne kadar olumlu etkisi olduğunu gördü. Haftada en az 3 saat kalabalık bir grubun karşısında tek başına konuşmak böylece çok daha kolay ve eğlenceli hale geldi.

- En önemlisi de farketti ki blog'unu çok seviyor. Yazmak onu başka hiç bir uğraşın yapamayacağı kadar mutlu ediyor. İyi ki var bu blog ve iyi ki beni yazmaya teşvik ediyor!

Ve şimdi okumaya tekrar geri dönmesi gerek :) iyi geceler!


Moonie





2 comments:

  1. Nurvenur senin blogunu okudu, kac zamandir erteledigi gym'e gitme isini senden gaz alarak sonunda gerceklestirdi :) Sen de olmasan kim motive ederdi beni.

    Allah zihin beyin acikligi versin

    ReplyDelete
  2. Merhaba Nurvenur

    Ne guzel ne guzel, baska insanlara ilham verebilmek onlari harekete gecirebilmek cok mutlu ediyor beni :)

    Cok tesekkurler, sinavlarim yaklasiyor gitgide, benim icin dua edin :(

    Sevgiler

    Moonie

    ReplyDelete