Tuesday, April 14, 2009

Ernest Hemingway'in doğduğu ev




Hayli güneşli, ancak buz gibi bir esintiyle insanı ürperten bir Nisan günü. Klasik bir Chicago havası yani. İnsana pencereden bakınca 'Aaa hava ne kadar güzel!' dedirtip, dışarı adım atıp köşeyi dönünce tir tir titreten bir hava. Bu buz gibi esinti bile içimizdeki gezme isteğini azaltamadı ve Chicago'nun banliyölerinden biri olan Oak Park'a doğru yola çıktık. Oak Park'ta hem dünyaca ünlü mimar Frank Lloyd Wright'ın evi ve stüdyosu var, hem de Ernest Hemingway'in doğduğu ve 6 yaşına kadar kaldığı ev. O evin bir iki blok ötesinde de gençlik yıllarını geçirdiği ve şimdi müzeye çevrilmiş olan diğer evi var.



1899 yılında güzel bir Temmuz günü işte bu evde doğmuş minik Ernest. Tur rehberimizin anlattığına göre hayli yaramaz, cin gibi, hayalgücü çok geniş bir çocukmuş. Doğduğu ev dedesinin eviymiş ve klasik Viktorya tarzı, gayet güzel bir evmiş (hala da öyle). Hatta o zaman çok nadir görülen elektrikli lambalar dahi varmış evde.

Ernest öylesine meraklı, haylaz bir çocukmuş ki, dedesi bir gün 'Bu çocuk günün birinde ya çok ünlü olacak, ya da hapsi boylayacak!' diye bir beyanatta bulunmuş! Tabii dedesi torununun geleceğini görmeye nail olamamış ama biz hangi yolu seçtiğini biliyoruz Ernest'in.

Ailenin doğan ilk erkek çocuğu olduğundan, babası o doğduğunda o kadar sevinmiş ki, büyük bir borazanı alıp evin dışına çıkıp bütün gücüyle üfleyerek bütün mahalleye bir oğlu olduğunu bildirmiş! Hatta bu boru sesini evde yangın var sanan bazı komşular ellerinde su dolusu kovalarla hemen yanına üşüşmüşler!

Dedesi (yani annesinin babası) 6 sene sonra ölene kadar da bu evde yaşamışlar. O zamanın yaşam şartlarına göre gayet kaliteli ve rahat bir yaşam sürmüşler. Yalnız Ernest Hemingway'in babası olan Doktor Ed, genetik bir hastalık yüzünden depresyona ve halsizliğe çok yatkınmış. Zaten daha sonra beklenmedik bir şekilde kendi hayatına son vermiş, aynı oğlu Ernest'ın seneler seneler sonra yapacağı gibi.

Ernest Hemingway 1917'de liseden mezun olana dek bu mahallede kalmış. Yazları Michigan'daki yazlık evlerinde geçiriyorlar, kışınsa Oak Park'taki evlerine dönüyorlarmış. Michigan'da sürekli evin dışında, göl kıyısında, ormanda ya da nehir kıyılarında geçirdiği uzun yaz günleri, Ernest'ta çok derin bir doğa sevgisinin doğmasına sebep olmuş. Daha sonraki romanlarında bunun etkisini belirgin biçimde görüyoruz.

Yazarların evlerini gezmek beni çok ama çok heyecanlandırıyor, daha önce de söylemiştim. O yazarın dokunduğu eşyaları, içinde yaşadığı odaları, baktığı resimleri görmek, benim için tarif edilemez bir mutluluk. Kendimi ona çok daha yakın hissediyorum, böylece. Onun da benim gibi bir insan olduğunu, hüzünleri, sevinçleri, kusurları ve meziyetleriyle dolu dolu bir yaşam sürdüğünü farkediyorum. O yazar benim için kitaplara basılı bir 'isim' olmaktan çıkıp, ete kemiğe bürünüyor, capcanlı bir insan oluyor. Bu yüzden çok seviyorum yazarların evlerini gezmeyi, görmeyi.

Eski evlerdeki o ahşap kokusuyla eski kadife kumaş kokusu karışımı, 'yaşanmışlık kokusu'nu da çok, ama çok seviyorum.

Hemingway'lerin evinden bir kaç fotoğraf daha:


Girişte eski bir bisiklet. Belki de Ernest bununla evin içinde ya da bahçede geziyordu, kimbilir?



Hemingway'in annesi, aynı zamanda bir opera sanatçısı olan Grace.


Mutfak, ocağın üstü.


Çocuk odası ve tahta atlar.



Ernest ve kardeşleri, Michigan'daki yazlık evlerinin bahçesinde dedeleriyle birlikte. En soldaki, kameranın dışına hin hin bakmış olan da Ernest :)


Gezenti Moonshine'la gezileriniz yakında devam edecek!




3 comments:

  1. Moonie,ev öyle güzel yapılmış ki,anıları korumayı becermiş.Ev resmine bakarken, bir anda hepsi orada oynuyor,yemekler yiyorlar gibi görüntüler geldi hafızama.Çok güzel bir gezi olmuş sana...

    Bize de öykü tadında anlattığın,paylaştığın içn teşekkürler...

    Nisan burada da soğuk halen :)

    ReplyDelete
  2. Delfinacim,

    Cok sevindim yaziyi begendigine. Ben de cok keyifle gezdim ve seninle ayni seyleri dusundum.

    Ilkbaharin artik bir an once gelmesi dilegiyle :)

    Sevgiler

    Moonie

    ReplyDelete
  3. Hep istiyordum ama bu sıcacik anlatım ile görmek şart oldu. Eski ev kokusunu icime çekerken hep yanımda olacaksın Güzellik :)

    ReplyDelete