Öncelikle belirtelim ki eğer A.B.D'de Master ya da doktora programına başvurmaya karar verdiyseniz, üniversite hayatınız boyunca da bu konuda bir takım çalışmalar yapmanız gerekecek. Özellikle eğer mezun olduğunuz yıl hemen gidip bir lisansüstü programa başlamak istiyorsanız, o yıldan bir önceki yıl bütün gerekli sınavları almış, başvurularınızı tamamlamış ve göndermiş olmanız gerekmektedir. Mesela, bir örnek vermek gerekirse, ben 2011 sonbaharında A.B.D'De bir üniversitede master'ıma başlamak istiyorsam, başvuru sürecimi 2010'un ortalarında başlatmam ve çoğu Kasım-Aralık olan 'deadline'lara (son başvuru tarihi) kadar bütün gerekli belgeleri tamamlamış olmam gerekiyor.
Eğer aklınızda kesinlikle lisansüstüyle devam etmek varsa, üniversite hayatınız boyunca not ortalamasının da belli bir sınırın üzerinde olması gerekiyor. Buna dikkat edin derim. Sonuçta bu kabulde sadece onlarca kriterden biri, ama önemli bir kriter. Ders notlarınızı yüksek tutun, özellikle üniversitenin 2. yılından itibaren hocalara ders dışında da birebir danışmaya, onlardan rehberlik istemeye başlayabilirsiniz. Benim okulumda ilk öğrenciler olduğumuz için sayımız azdı ve hocalarla gerçekten birebir, arkadaş seviyesinde zaman geçirme, onlardan tavsiyeler alma şansımız vardı. Ama böyle bir yerde okuyor olmasanız bile şansınızı zorlayın. Hoca açısından da duruma bir bakın: Onlarca öğrenci içinden niye sizin için tavsiye mektubu yazsın? Bu noktada akademik başarınızla, azminizle biraz sivrilmeniz, göze çarpmanız gerekiyor.
Diyelim ki A.B.D.'de sosyal bilimler alanında bir master programına başvurmak istediniz. Bunun için bölümüne göre mutlaka önce TOEFL, sonra da GRE ya da GMAT sınavlarına gireceksiniz. GMAT genelde 'business school' ya da MBA programlarına girmek için gerekli oluyor. Benim o konuda tecrübem olmadığı için diğer iki sınav hakkında bilgi vereceğim.
TOEFL standart bir 'yabancı dil olarak İngilizceyi ölçme' sınavıdır. Bazı insanlar bu sınava kurslara giderek hazırlanıyor. Ben ilkokul 3'ten beri aldığım yoğun İngilizce eğitimi ve çok sayıda İngilizce kitap okumanın getirdiği zengin kelime dağarcığımla ilk defa Lise 3'te aldığım bu sınavda gayet rahat çok yüksek bir puan almıştım. Tek yaptığım hazırlık, TOEFL'dan telefonla (evet o zamanlar internet yoktu:) küçük bir kitapçık ve kaset siparişi vererek o kitaptaki örnek bir kaç testi kendi başıma çözmekti. Böyle bakıldığında ben TOEFL kurslarına paralar dökmenin çok gereksiz olduğunu düşünüyorum. Azmi olan herkes, kendi başına da bu sınava gayet güzel hazırlanabilir bence. TOEFL kurslarının yaptığı da (gördüğüm kadarıyla) size bol bol test çözdürmek zaten.
İngilizceyi mümkün olan en iyi seviyeye getirmek için verebileceğim en iyi tavsiye: Okuyun, okuyun, okuyun. Grameri ne de olsa okulda bir şekilde öğreniyorsunuz, ancak bir dile ve o dilin kullandığı sözcük öbeklerine, kelime seçimlerine...vs en iyi hakim olmanın yolu o dilde kitap okumak. Ortaokul ve lise hayatım boyunca önce sadeleştirilmiş olarak, sonra da orijinal halleriyle okuduğum yüzlerce İngilizce kitabın bana en büyük faydası oldu bu. O zaman bizim imkanlarımız kısıtlıydı (babamla Akmar Pasajı'na gider, harıl harıl orijinal İngilizce kitap arardım:) ama şimdi internet var tabii ve internetten de gazete makalesi, kısa hikaye, roman...vs gibi o kadar çok değişik metin bulunabiliyor ki. İlginizi çeken herhangi bir alanda okuyabilirsiniz. Bol bol okuyun, bütün okuduklarınızı anlayamasanız bile metnin ana fikrini çıkarmaya çalışın. Çok yararı olacaktır.
TOEFL'ın kompozisyon kısmı için ise en büyük tavsiyem okuduklarınızla ilgili bir şeyler yazmaya çalışmak, mümkünse İngilizce bir günlük tutmak. Bu kompozisyonu yazarken aklınızda tutmanız gereken en önemli taktik şu: Bir tezi savunuyorsanız, o teze bir kaç bakış açısıyla bakabilmeli, farklı görüşleri yazınızda toplayabilmelisiniz. Sadece tek taraflı, bir tek bakış açısını savunan kompozisyonlar yüksek puan alamıyor maalesef.
Bu söylediğim taktikler TOEFL için gerçekten çok yararlı. GRE içinse aynı şeyi söylemeyeceğim maalesef. GRE sınavının Matematik bölümü, bizde ortaokul seviyesinde matematik almış herhangi bir öğrencinin rahatlıkla %90ını çözebileceği kadar kolaydır. Çoğu Türk öğrenci bu bölümü gayet rahat tamamlayıp asıl 'Verbal' (Sözlü) dediğimiz kısımdan korkarlar. Korkmakta da haklıdırlar aslında. Çünkü bu bölüm tamamen, çoğu Amerikalı'nın dahi hayatında görmediği garip ve zor kelimeleri ezberleme üzerine kuruludur. Bırakın İngilizce'yi yabancı dil olarak öğrenmiş olanları (yani biz), ana dili İngilizce olanlar için bile zorlayıcı bir sınavdır.
GRE'nin sözel kısmına bence en iyi hazırlanma yolu, hem çok kitap okuyup kelime dağarcığınızı mümkün olduğunca genişletmek, hem de kendi çabanızla mümkün olduğu kadar çok kelime ezberlemektir. Ben bir tane GRE kitabı almış ve onun da içindeki deneme testlerini çözmüştüm. Bu sınavda da hazırlık kurslarının çok ekstra bir faydası olduğunu düşünmüyorum. Neredeyse tamamen ezbere dayalı çünkü.
Kendi kendime bir kaç deneme testi çözmenin yanısıra 'GRE'de en çok kullanılan 250 kelime' gibi bir liste edinmiştim. O listeyi yatağımın yanındaki duvara asmıştım. Her sabah kalkınca ve her akşam yatmadan önce bakıyordum. Size tavsiyem, 'Flashcard' da denilen küçük kağıt parçalarına bu kelimeleri yazıp arkalarına da anlamlarını yazarak yanınızda taşımak ve her fırsatta açıp bakmak. Mesela otobüs beklerken, bankada sıra beklerken, vapurda otururken...vs gibi zamanlarda çıkarıp bakabilirsiniz. Ne kadar çok haşır neşir olursanız bu kelimelerle, o kadar iyi.
GRE sınavını aldığınız güne gelirsek, bu sınava başlarken en çok dikkat etmeniz gereken husus şu: Artık bilgisayarla alındığı için bu sınavlar, sorular siz sınavı çözerken seçiliyor. Yani tamamen size özel olan bir sınav alıyorsunuz da diyebiliriz. Yöntem şu: Bilgisayar 'binary search' denen bir yöntemle, sizin seviyenizi bulup o seviyede sorular sormaya çalışıyor size. Mesela ilk soru 'Orta seviye'de bir soru oluyor her zaman. Eğer o soruyu doğru bilirseniz, bir üst seviyeden soru soruyor. Yanlış cevaplarsanız, bir alt seviyeye geçiyor. Böylelikle bir kaç soru sonra sizin seviyenizi bulup, ona göre sorular sormaya başlıyor.
Ama: 10. soru civarlarına geldiğinizde, o sorulardan aldığınız puanlar çok azalıyor. Mesela 1. soruyu doğru cevaplarsanız 8 puan alıyorsunuz, 10. soruda ise bu 4 puana iniyor.
Bu da şu demek: İlk bir kaç soruya çok dikkat edin. Eğer o soruları doğru cevaplarsanız, yüksek puan alma şansınız çok yüksek.
Şimdi puanlama sistemi değişti ama merak edenler için fikir vermesi açısından belirteyim: Bu bahsettiğim çalışma metodumla, GRE Verbal bölümünden bir Türk için olağanın çok üstünde sayılan (800 üzerinden) 610 puanını almıştım. (Genelde alınan puanlar 350-400 civarındadır). Yani bu sınav imkansız bir sınav değil. Ben başardım, siz de başarabilirsiniz!
Sınavlarla ilgili önemli bir kaç tavsiye daha: Eğer master/doktora programın son başvuru tarihi Aralık'sa mesela, TOEFL'ı ve GRE'yi en geç Ekim-Kasım ayları içinde almış olun. Hatta maddi imkanınız varsa mutlaka önce yaz aylarında bir kere alıp, sonbahar aylarında tekrarlamanızı tavsiye ederim. Edindiğiniz deneyim sebebiyle puanınız büyük olasılıkla ikinci sınavda daha yüksek olacaktır çünkü.
Sınavlara girerken başvuracağınız okulların listesi de aklınızda olsun. Sınav bittiğinde bilgisayardan puanlarınızı doğrudan o üniversitelere gönderme seçeneği veriliyor size. Bu işi sonradan yapmaya çalışırsanız daha zahmetli (ve size çok daha pahalıya patlıyor). Sanırım 5 yere bedava gönderme hakkı vardı ben sınava girdiğimde. Daha fazlası için para vermek gerekiyordu. Şimdi nasıl bilmiyorum tam olarak.
En önemlisi ise kendinize güvenin ve şunu unutmayın: Bu sınavlar binlerce öğrencinin girdiği sınavlar. Ayrıca eğer istediğiniz puana ulaşamadıysanız, en kötüsü tekrar girersiniz bir ay sonra. (ÖSS kabusu gibi 1 yıl kaybetmeniz gerekmez yani!)
Doktora başvuru süreci için çok yararlı kaynaklar olduğunu düşündüğüm Biyolokum'un blog'undaki Sıkça Sorulan Sorular sayfasına ve Mezun.com'un 'Doktora başvuru takvimi'ne mutlaka bakın derim.
bir sonraki yazı: Başvuru süreci
İyi çalışmalar ve bol şanslar!
çok saol,ben eğitim dili ingilizce olan bi üniversitede okuyorum.yüksek lisansı abd de yapmayı çok isterim.bu bilgilerin yardımı olacaktır.tekrar teşekkürler
ReplyDeleteçok teşekkürler.
ReplyDeleteMerhaba Miss Sizoid
ReplyDeleteBilgilerin yararli olduguna cok sevindim. Yorumun icin tesekkurler.
Someonesometimes,
Ne demek, biraz yardimci olabildiysem ne mutlu bana :)