Sadece şöyle bir gülümsemek değil, gülmekten gözlerimden neredeyse yaşlar gelmesinden bahsediyorum ama.. Sizin de vardır eminim böyle filmleriniz. Benim için de her seferinde daha da komik bulduğum, her açıdan 'kült' statüsüne koyduğum böyle üç film var.
Önceden uyarayım: Neyi komik bulduğunuz, kişiden kişiye, kültürden kültüre, ülkeden ülkeye çok değişken bir olgudur. Mesela, Amerikalıların çok komik bulduğu bir şeyi Türkler hiç komik bulmayabilir, ya da tam tersi...vs. Ben şahsen 'kara komedi'leri ve absürd 'durum komedileri'ni çok seviyorum. Bu filmler size sıkıcı / saçma / anlamsız dahi gelebilir, benden söylemesi!
Bir de ben komedi türünün kotarılması çok daha zor bir sinema alanı olduğunu düşünüyorum. İnsanları ağlatmak hiç de o kadar zor değil (bir iki duygu sömürüsü sahnesi, biraz Kemalettin Tuğcu tarzı yeter de artar bile). Ama insanları güldürmek gerçekten çok zor. Bu yüzden bütün komedyenlerin, halkı güldürebilen bütün o yetenekli adamların ve kadınların önünde de saygıyla eğiliyorum doğrusu!
İşte hayatımda beni en çok güldüren üç film:
1- The Big Lebowski - Joel & Ethan Coen
Kaç kere izlediğimi unuttum. Tam bir 'kara komedi'. Benim için tam anlamıyla bir klasiktir. Zaten dünya çapında da kendine hayran özel bir kitle yaratmıştır bu film. Aklımda o kadar çok repliği var ki, kardeşimle her tekrarladığımızda kahkahalarla güleriz. 'Dude' karakteri, olup olabilecek en vurdumduymaz ve gülünç film karakterlerinden biridir. Walter ondan da komiktir. Hiç bıkmadan defalarca izlerim bu ikisini.
Bir de aman çocuklarla filan izlemeyin derim! Filmde nerdeyse her cümlede f... ile başlayan kelime geçiyor :)
2 - Groundhog Day - Harold Ramis
Çok eski bir film olmasına rağmen ben yeni keşfettim. Bill Murray, bir televizyon kanalında sunucudur ve bir gün, Philadelphia eyaletinin küçük bir kasabasında her sene yapılmakta olan 'Groundhog Day' (Köstebek Günü) festivalini tanıtmak için kanalı tarafından görevlendirilir. (Bu, A.B.D'de her sene 2 Şubat gününe geliyor. Yerdeki oyuğundan çıkan köstebek eğer kendi gölgesini görür ve tekrar yuvasına kaçarsa, kış mevsiminin daha uzun süre devam edeceğine inanılıyor. Tam tersi olup yuvasından çıkarsa, baharın erkenden geleceği demek oluyor bu)
İsmi Punxsutawney olan küçük kasabaya gittiğinde Phil Connors (sunucu) sürekli aynı günü tekrar tekrar yaşamakta olduğunu farkeder. Bu farkındalığıyla birlikte günlük hayatı değişir, olaylar gelişir.. Ama gerçekten o kadar çok güldüm ki bu filmi izlerken.. Bill Murray'e de tekrar hayran kaldım. O nasıl mimiklerdir, nasıl vurdumduymaz bir tavırdır öyle. Film varoluş ve insan yaşamının süregiden monotonluğu hakkında da insanı epeyi düşündürüyor.. Hala izlemediyseniz şiddetle tavsiye ediyorum!
3- Be Kind, Rewind - Michel Gondry:
Bu filmi henüz çoğu insan bilmiyor sanırım.. Benim içinse son yıllarda izlediğim en komik filmler arasına girdi bile. Zamanında bu film hakkında şu yazıyı yazmıştım, şimdi tekrarlamıyorum. Sadece Michel Gondry'i bir yönetmen olarak çok çok sevdiğimi tekrarlamak istiyorum!
Bol kahkahalı günler!
Big Lebowski'yi çocuklarla izlemekten daha kötü bir şey varsa, dublajlı izlemektir. Tüm o f....lerin çevrilişi ve seslendirilişi can sıkıcı bir hale gelir.
ReplyDeleteGroundhog Day beni güldürmekten ziyade hüzünlendiren bir film olmuştur. Be Kind Rewind'daki tüm o yeniden çevrimler de komikti. Bunların dışında Back to the future serisi beni hep güldürür. Geçen seneden de Hangover'ı sevmiştim.
The Big Lebowski'nin dışındakileri henüz izlemedim, zaten komedi filmlerine mesafeli bir duruşum vardır, kara komedi ve absürd komedi dışındakileri bana izletmek pek bi zor.
ReplyDeleteAyrıca dublaj konusunda üstteki yoruma can-ı gönülden katılıyorum :)
Merhaba Sera,
ReplyDeleteEvet, benilk defa izledigimde Turkce izlemistim. Butun f...ler "Lanet olsun dostum!" gibi cevrilmisti, kulaga komik geliyordu. Turkce bile olsa cok komik bulmustum ama! :)
Hangover'i henuz izlemedim, merak ediyorum.
Konfig. Muhendisi,
Be Kind Rewind ve Groundhog Day'i de siddetle tavsiye ederim. Ikisi de "klasik komedi" degil bence!
Selamlar
Moonie