Saturday, February 21, 2009

Ailemiz, kaderimiz

Fotoğraf: Creativesam

Yıllar önce ben Almanya'da dil dersleri alırken, kursta arkadaşlarımın arasında benden yaşça epeyi büyük, çok tatlı Rus bir hanım vardı. Hayatla ve insanlarla ilgili konuşmalar yapardık, ondan gerçekten çok şey öğrendim. Bir gün, konuşmamızın arasında bana söylediği eski bir Rus atasözünü ise, hayatımın geri kalanında hiç unutmadım.

Rusların inanışına göre hayatta mutluluk bir insana üç yoldan gelirmiş:

1- Kimler arasında doğduğun
2- Kimler tarafından eğitildiğin
3- Kiminle evlendiğin

Gerçekten de, ne kadar doğru bir söz. Hayatımızın gidişatını en çok belirleyen faktörü, yani ailemizi ve akrabalarımızı kendimiz seçemiyoruz. Tamamen bir şans meselesi. İnsanın kaderi,kimler arasında doğduğuna bağlı olarak o kadar farklı şekiller alabiliyor ki.
Ailesinin tutumuna bağlı olarak bir çocuğun karakteri şekilleniyor, hayatta hangi seçimleri yapacağı belirleniyor. O çocuğun içindeki cevherler ortaya da çıkabiliyor, tamamen bastırılıp köreltilebiliyor da.

Aslında bence diğer iki mutluluk yolu da ailemize bağlı, onların bizi nasıl bir birey olarak yetiştirdiğine ve nasıl bir eğitim olanağı verdiklerine. İnsan
ileride evleneceği insanı bile bilinçaltında annesi ya da babasını ve onlar arasındaki ilişkileri temel alarak seçiyor. Annesi ve babası mutlu ve sevgi dolu olan çocuklar, hayatının geri kalanında mutlu, huzurlu oluyor. Sevgi göremeyen bir çocuk ise sevgi veremiyor. İnsanları sevmek ya da sevmemek, kendine güvenip güvenmemek pek sonradan öğrenilebilen şeyler değil. Bunların filizleri genelde çocuklukta içimizde kök salıyor.

Bütün bunlara baktığımızda, görüyoruz ki, ailemiz, aynı zamanda kaderimiz. Ailemizin eğitim seviyesi, bilinç düzeyi, anne ve babamızın kendi ailelerinde nasıl yetiştirildikleri...vs. hepsi bizim karakterimizi ve kaderimizi belirleyen etmenler. Böylece, bir anne ya da babanın çocuğunu yetiştirme şekli, aynı zamanda kendinden çok sonraki nesilleri bile etkiliyor. Mesela bir çocuğun anneannesinin babası onu küçükken dövdüyse ya da sözle yaraladıysa, bu o çocuğun anneannesinin annesini yetiştirme şeklinde, dolayısıyla annesinin onu yetiştirme şekline yansıyor.

Bir çocuğun kalbi yaralanınca, bundan sonraki bütün nesiller etkileniyor. Bu, ailenin ne kadar hayati bir önem taşıdığının en önemli kanıtı bence. Çünkü ailemiz, öncesi ve sonrası olmayan bir zincirin bir parçası. Hepimiz içimizde ailemizi taşıyor, ve kendi çocuklarımıza, torunlarımıza, torunlarımızın çocuklarına aktarıyoruz bu mirası.

Hiç bir zaman, hayatta şu anda geldiğim yere gelebilmemin en büyük sebebinin aile konusunda çok şanslı olmam olduğunu unutmadım. Eğitimli, bilinçli, beni her konuda destekleyen ama özgürlüğümü asla kısıtlamayan, bütün kararlarımda bana saygı duyan ve güvenen, sevgi dolu bir annem ve babam olduğu için kendimi hep çok şanslı hissettim, Allah'a hep şükrettim. Başarılarımın çoğunun kökeninde onların desteği ve varlığı olduğunu kendime hep hatırlattım. Onlara layık bir evlat olmaya çalıştım, çalışıyorum. Umarım ben de ileride evlatlarım olduğunda onları annem ve babamın beni yetiştirdiği gibi yetiştirebilir, onlara aynı sevgiyi ve özeni gösterebilirim.

İnsanların hayattaki en büyük şansları, bazen de maalesef, şanssızlıkları oluyor aileleri.

Ailemiz, kaderimiz. Eğer bu konuda şanslıysak, değerini bilmeliyiz.


6 comments:

  1. Cok guzel yazmissin yine Moonie'cigim,
    Hele ki anne/baba olunca insan kendi anne babasinin kiymetini ve ne kadar sansli oldugunu cok cok daha iyi anliyor.

    ReplyDelete
  2. "annenin kaderi kizina ceyiz kalir" sozunun ne kadar dogru oldugunu ben de kucucuk hayat deneyimimde gordum. Mutsuz bir ailenin cocuklarinin,ileride mutlu evlilikler yaptigi cok nadir oluyor. Bazen cocukklarin, anne ve babalarinin hatalarini gorup ileride bu hatalari tekrarlamadiklari da goruluyor tabii.

    Umalim, tum mutlu aileden gelenler cocuklar mutsuz ailelerden gelenlerin hayatina dokunsunlar ve mutlu nesiller yetistirsinler birlikte:)

    ReplyDelete
  3. Pratik Anne,

    Cok tesekkurler guzel yorumun icin.

    Nurvenur,

    Evet haklisin, genelde ailemizin tutumu bize yansiyor. Ama dusundum de bu tabii ki mutsuz ailelerden gelen insanlarin kendilerini gelistiremeyecegi, sevgiyi ogrenemeyecekleri ya da mutsuz bir hayat yasayacaklari anlamina da gelmiyor. Sadece daha zor bir durumda oluyorlar, o kadar.

    Hic annesini ya da babasini (ya da ikisini birden) tanimamis, ama cok mutlu, sevgi dolu ve basarili insanlar da taniyorum. Sanirim hersey biraz da insanin kendisinde ve iyi bir insan olmak icin caba gostermesinde bitiyor.

    Sevgiler

    Moonie

    ReplyDelete
  4. Annenin kaderi kızına çeyiz kalır kesinlikle doğru.Bunu kanıtlayan örneklerden biriyim ben.
    Bu arada bloğunuzu yeni keşfettim,gerçekten çok güzel
    Sevgiler

    ReplyDelete
  5. Anonymous4:53 AM

    bende blogunuza yeni rastladım çok keyif aldım buraya kadar,üzüldüm bu yazıyı okuyunca..

    ReplyDelete
  6. moonie hanım,ayagınıza taş deymesin bu ülkenin sizin gibi insanlara ihtiyacı var..aslı hanım sizin blogunuz varmı acaba takip edebileceğimiz...

    ReplyDelete