Saturday, May 9, 2009

Büyük ninem

Resim: Goncharova - "Anne"

Dedemin annesinin öyküsünü anlatmak istedim bugün.
Dünyada en az bir kişinin kendisini şimdi içinde buruk bir acıyla andığını bilmesini istedim bugün.

Dedemin hikayesi aslında çok hüzünlü. Dedem, yaşamda karşılaşabileceğimiz en güzel, en katıksız, en dürüst, en saf sevgi olan anne sevgisinden mahrum kalmış hayatı boyunca. Trabzon’da küçücük bir çocuk olarak S.. köyünde yaşamını sürdürürken, daha ne olduğunu dahi anlayamayacağı bir yaşta, annesini kaybetmiş.

Dedemin babası, köyde büyümüş, modern tıptan ve doğum kontrol yöntemlerinden haberi olmayan bir ‘köy delikanlısı’ imiş. Dedemin annesi üçüncü çocuğuna hamile kalınca, aradan uzunca bir süre geçmesine ve hamileliğin ilerlemesine aldırmadan çocuğu istemediğini, maddi durumlarının üçüncü bir boğazı kaldırmayacağını belli etmiş karısına.

Hastane, tıbbi müdahale, klinik gibi tüm modern tıp imkanlarının bir lüks sayıldığı bu küçük Trabzon köyünde bir gün, her zamanki gibi tarladaki işinden dönen karısına, sağdan soldan adını duyduğu ve çocuğu düşüreceğine inandığı bitkilerden yapılma sıvılar içirmiş dedemin babası. Ne işe yaradığını ve yan etkilerini bilmediği bu bitkiler, henüz yirmi iki yaşında olan karısının bir kaç saat içinde acıdan kıvranarak ölümüne sebep olmuş...

Annem, yıllar sonra Trabzon’a gittiğimizde kendisiyle aynı adı taşıyan bu bahtsız, bu talihsiz kadını anarken gözlerinde, çok derinden gelen bir acının, bir yürek sızısının biriktirdiği yaşlarla bana dönüp: ‘Ayağında, tarla toprağının çamuruyla ölmüş!’ dedi...Hıçkırarak, kendisini bu hiç tanımadığı, ancak garip bir şekilde yüreğiyle bağlı olduğu kadına sima olarak benzeten köyün yaşlılarını dinledi. Gözlerinde hiç tanımamış olduğu o kadına, o genç kıza karşı duyduğu acıma ve merhametin yankıları vardı.

Ey, uzak bir Karadeniz köyünde, katıksız bir cehalet yüzünden yaşamının baharında yaşamından olan güzel melek! Huzur içinde uyu, benim ruhum sana bağlıdır, sen olmasaydın ben bu dünyada var olamayacak bir ruhtum, senin yaşamın benimkinin kaynağıdır, seni, beni toprağa bağlayan köklerimde hissediyorum ve bana şu anda neredeysen oradan gülümsediğini biliyorum. Sana, oğlunun torunu olarak, dünyanın diğer bir köşesinden selam ediyorum güzel melek. Biliyorum ki, sen de buraya gelebilseydin, benim yaptığım her şeyi daha da iyi ve güzel şekilde başarabilirdin. Huzur içinde uyu, melek...







Bu yazıyı okuyan bütün annelerin anneler günü kutlu olsun.

2 comments:

  1. Anonymous1:47 PM

    Ne kadar içten yazmışşınız.

    ReplyDelete
  2. Merhaba anonim,

    Cok tesekkur ederim!

    ReplyDelete