Friday, November 3, 2006
Televizyonsuzluk
İnsanın hayatından gereksiz bir şeyi çıkardığında ne kadar çok zaman kazanabildiğine en güzel örnek sanırım, son iki üç senedir yaşadıklarım. Türkiye'ye gittiğim zamanlar dışında artık hiç bir zaman televizyon izlemiyorum ve beraberinde getirdiği sonuçlar ne kadar doğru bir karar vermiş olduğumu göstermiş oldu bana.
Öncelikle hiç bir zaman oturup saatlerce televizyon izleyen bir insan olmamama karşın, izlemeyi bıraktıktan sonra hayatımda boş zaman birimleri açılmaya başladı. Daha önceden oturup boş boş televizyon ekranına baktığım bu zamanlarda televizyonu hayatımdan çıkardıktan sonra çok daha verimli şeyler yapmaya başladım, çiçekleri sulamak, müzik dinlemek, sevdiklerimle telefonda konuşmak, bir şeyler yazmak, yemek pişirmek, meditasyon yapmak...vesaire gibi. Bütün bu aktiviteler bana o kadar keyif verdi ki geri getirilemez değerdeki zamanımı neden şimdiye kadar televizyona vermişim diye pişmanlık dahi hissettim önceki yıllarım hakkında.
Bu kararımın bir diğer yan etkisi de artık televizyon izlemeye ve televizyon programlarına, reklamlarına ya da dizilerine 5 dakikadan fazla dayanamamak şeklinde kendini gösterdi. Özellikle Amerika gibi kanallarında her 5-10 dakikada bir reklam girilen bir ülkede televizyon izlemek işkence gibi adeta. Artık izlediğim her neyse, onun reklamlar tarafından ikiye bölünmesini kaldıramıyorum, bu yüzden filmlerin yanısıra dizileri bile DVDden izliyorum artık. Gerçekten de televizyonun insan beynini nasıl uyuşturduğu inanılası gibi değil, eskiden geceleri özellikle izlerken, bir anda hiç alakam olmayan bir şeyi 2 saatten beri izliyor olduğumu farkederdim dehşetle ve kapatırdım o an televizyonu. Bir de ekranın bizi ne kadar büyülediği ve iletişimimizi azalttığı en çok elektrikler kesilince ortaya çıkardı ben küçükken: Bir anda mumlar yakılır, aile fertleri bir masanın etrafında toplanır, sohbet etmeye başlardık. Gitgide derinleşen keyifli sohbetimiz elektriklerin birden gelmesiyle bıçakla kesilir gibi yarıda kalırdı. Televizyon tekrar açıldığı andaysa biz ekranın etrafında dilsiz ve sağırlar gibi yerimizi alırdık, kendi hayatımızı yaşamaktansa orada bize gösterilen başka insanların hayatlarını izlemek üzere!
Televizyonun kapladığı zamanın büyük kısmını şu anda internet kaplıyor, bunu tabii ki itiraf ediyorum kendime, ancak internette geçirdiğim zaman kesinlikle televizyon izlerken geçen zamandan çok daha verimli, çünkü hiç olmazsa bir şeyler yazıyor, birileriyle konuşuyor ve varolana bir şeyler yaratarak katkıda bulunuyorum. Bu zamanın yanında televizyon izlerken harcadığım zaman tamamen ölü bir zaman gibi duruyor.
Kısacası artık hiç televizyon izlemiyorum ve bu kararımla hiç bir şey eksilmedi hayatımdan, aksine çok şey kazandım: çok zaman, sevdiklerimle paylaşılan daha çok anı, kendime ve çevreme gösterdiğim daha çok özen, ve kalbim ile aklımda hissettiğim daha çok iç huzuru.. Televizyonsuz hayat herşeyiyle gerçekten de çok güzel.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
ah... keske interneti de yok edebilseydim ortadan. hayatimdan caldigi alan o kadar genis ki!
ReplyDeletebu sehre geldigim ilk sene odada bir tek benim bilgisayarim ve dolayisiyla internetim vardi. diger uc oda arkadasim bana bakip hayretler icinde kalirlardi. tum gun, citir pitir bir seyler yazip birileriyle "konusup" kendi kendime gulerdim. onlar da ders calisir, bir seyler okur ya da sohbet eder, ancak isleri dustugunde bilgisayar odasina giderlerdi.
bazi seyler geri donussuz oluyor ne yazik ki! tv gibi bilgisayari da hayatimdan cikarttigim yegane anlar yaz tatilleri oluyor maalesef. uc ay boyunca kendimle basbasa kalabildigim gunler de geride kaldi bundan boyle.
ah...
beyhude gecti yillar!
Evet, aslinda internet de "sanal" bir varolus bicimi oldugundan ona ayirdigim zamani da kisitlamam gerektiginin farkindayim! Ancak hayatimin cok buyuk bir kismini kapladigi icin sanirim artik geriye donulemeyecek sekilde bagimli oldum internete. Sanirim simdi amaclanacak tek sey, interneti kullanmamak degil de, kullandigim zamanda verimli ve gerekli isler yapmak benim icin. (chat, gereksiz surf yapmak...vs.yi en aza indirgemekten bahsediyorum) Insallah bunu yapabilirim.
ReplyDelete