Wednesday, January 10, 2007

Alacakaranlık


Şafaktan hemen önce uyandım.

Şafaktan hemen önce, içimde dünyanın bütün kasırgaları esti bir anda, üşüdüm, titredim sessizce.
Sabahın koynuna doğru uzanan gece, sen bilir misin sırlarını buz gibi rüzgarların, siyah ve parlak tüylü bir at gibi dörtnala koşan saatlerin, varolmanın, anlamın ve anlamsızlığın?

Bilir misin nereye gittiklerini üzerinde yorgun bir rehavetle salınan şu kapkara bulutların?

Gece, esrarengiz bir bilmece.. Bilir misin ne demek olduğunu acı çekmenin, insan olmanın? Kendini kaybedip bir yerlerde, sonra yeniden bulmanın?

Şafaktan hemen önce uyandım. Sağanak yağmurların, bembeyaz karların, amansız fırtınaların soğuk nefesi titretti ruhumu, uyandım.

Uyanıp, yeni bir güne adım attım.

2 comments: