Wednesday, January 17, 2007

Vanya Dayı, yıllar, yaşamlar



Pazar günü gidip bizim üniversitenin profesyonel tiyatro grubu olan Court Theater oyuncularının Chicago'daki Modern Sanat Müzesi'nde izlediğimiz Çehov'un 'Vanya Dayı' oyunu gerçekten etkileyiciydi. 19. yüzyıl Rusya'sındaki taşra yaşamını, insanların hayatları üzerinde nasıl boğucu bir etkisi olduğunu, sürekli aynı, monoton yaşam şeklini yaşamanın insanları nasıl canından bezdirebileceğini çok başarılı bir şekilde anlatmış Çehov. Bazen insanı kahkahalara boğan, bazense hayat hakkında sorular sordurarak melankolik bir havaya sokan bu oyunu izlemek, gerek oyuncuların profesyonellikleri sayesinde, gerekse sahne, ışık ve kostüm düzeninin uyumuyla benim için hatırlanmaya değer bir deneyim oldu.

Oyunla ilgili en çok sevdiğim ayrıntı, bu oyunun 'preview' yani basına açılmadan önce oynana oyunlardan biri olduğu için izleyicilerden geri bildirim beklemesiydi. Oyun bittikten sonra alkışlar kesilince bir anons yapıldı ve oyunu sahneye koymada emeği geçen herkesin sahneye geleceği ve bir soru-cevap oturumunun yapılacağı söylendi. Biz de merak edip yerlerimizden kalkmadık ve yaklaşık 45 dakika kadar süren soru-cevap kısmında oyunun yapımcısı, sahne düzeni ve dekor yönetmenleri, metin uyarlaması yazarı, kostüm, ses ve ışık yönetmenlerinden oluşan 5-6 kişilik bir gruba sorularımızı sorduk. İnsanların oyun hakkındaki düşüncelerini, yorumlarını, olumlu ya da olumsuz bütün eleştirilerini büyük bir dikkatle dinleyerek sorulara cevap verdiler. Böylece oyunu sadece bize sunup ister beğenelim ister beğenmeyelim umurlarında değilmiş gibi bir tutum içine girmekten çok, düşüncelerimize değer verdiklerini ve bizim orada olmamızın onlar için çok önemli olduğunu hissettirdiler bize. İlerideki oyunları bizim yorumlarımıza ve düşüncelerimize göre şekillendirecekleri ve onlara söylediklerimizin onlar için çok şey ifade etmesi bence biz izleyiciler için de çok onur vericiydi.

Yaşamdan güzel bir kesit sundu bize 'Vanya Dayı' oyunu.. İnsanların yaşamın kendisinden dahi bıkabileceklerini, ama herşeye rağmen nefes almaya devam etmesi gerektiğini anlatıı. Hangi yüzyılda yaşarlarsa yaşasınlar insan doğasının aynı olduğunu, aynı sevinçlerle gülüp aynı kederlerle ağladığımızı gösterdi.

SONYA - Ne yapabiliriz? Yaşamak gerek! Yaşayacağız Vanya Dayı. Çok uzun günler, boğucu akşamlar geçireceğiz. Alınyazımızın bütün sınavlarına sabırla katlanacağız. Bugün de, yaşlılığımızda da, dinlenmek bilmeden, başkaları için çalışıp didineceğiz. Ecel saati gelip çatınca da uysalca öleceğiz ve orada, mezarın ötesinde, çok acı çektik, gözyaşı döktük, çok acı şeyler yaşadık diyeceğiz... Ve Tanrı acıyacak bize ve biz seninle, canım dayıcığım, parlak, güzel, sevimli bir hayata kavuşacağız ve buradaki mutsuzluklarımıza sevecenlikle, hoşgörüyle gülümseyeceğiz ve dinleneceğiz... İnanıyorum buna dayıcığım, bütün kalbimle, tutkuyla inanıyorum... (Voynitski'nin önünde diz çöker ve başını onun avuçlarına koyar. Yorgun bir sesle tekrar eder.) Dinleneceğiz! Dinleneceğiz! Melekleri dinleyeceğiz, elmaslar gibi yıldızlarla kaplı gökleri göreceğiz. Dünyanın tüm kötülüklerinin, tüm acılarımızın, dünyayı baştan başa kaplayacak olan merhametin önünde silinip gittiğini göreceğiz ve hayatımız bir okşayış gibi dingin, yumuşak, tatlı olacak. İnanıyorum, inanıyorum buna. (Dayısının gözyaşlarını mendiliyle kurular.) Zavallı, zavallı Vanya Dayı, ağlıyorsun... (Gözyaşları arasından) Hayatında mutluluğu tadamadın, ama bekle Vanya Dayı, bekle... Dinleneceğiz.... (Kucaklar onu.) Dinleneceğiz! Dinleneceğiz!

5 comments:

  1. insani hayata baglayan biseyler olmasi; vadenin dolmasini bekleyerek, 13 seneden geri sayarak deil, keyif alarak yasamak guzel sey..

    ReplyDelete
  2. Evet, 21. yuzyilda yasadigimiz ve en azindan Vanya dayi'nin cektigi acilari cekmedigimiz icin cok sansliyiz.

    ReplyDelete
  3. O kadar emin olmayın Ayışığı, Vanya dayı ve Çehov zamanında insanların belki de kendilerine ayıracak çok daha fazla zamanı vardı. Taşra sıkıntısı bazen büyük şehirlerin insanı yutmasına tercih edilir.

    Bir de 21. yüzyılda yaşamak şans mı şanssızlık mı, ona gelecektekiler karar verecekler. Biz bilemeyiz. Şu halimizle ben pek şanslıyız diyemem.

    ReplyDelete
  4. Esref Bey,

    Dogru, belki de su anda bizden sonra geleceklere oranla cok daha zor yasiyoruzdur, ancak ben iyimser dusunmenin gerekliligine inananlardan oldugum icin yine de simdi yasadigimz zamanin biraz daha bilincli ve bariscil oldugunu dusunuyorum. Tabii herkes farkli dusunebilir bu konuda:)

    ReplyDelete
  5. Blogunuza tamamen tesadüfen ulaştım, yazılarınıza bakarken Vanya Dayı hakkındaki commentinizi görünce dayanamayıp bir iki şey yazdım. Söylediklerimi size göre daha çok yaşamış birinin kötümserliği saymanız aslında en iyisi. Yazınız güzel olmuş. Sayenizde Vanya Dayı'yı bir daha okumuş oldum bu arada. :)

    Çalışmalarınızda başarılar

    ReplyDelete