Monday, June 8, 2009

Karamel


Doğrusunu söylemek gerekirse bu filmi çok büyük beklentilerle izlemedim. Hatta filmi izleme sebebim, dişçinin tamamen uyuşturmuş olduğu alt çenemin evde tekrar normal haline dönmesini beklerken oyalanmaktı! Koltuğun üzerine uzanıp izlemeye başladım. Belki de çok büyük beklentilerle izlemeye başlamadığım için film bana sandığımdan çok daha sempatik ve sıcak göründü.

Film, Lübnan'da (Beyrut'ta) bir güzellik salonunda çalışan dört kadının hayatlarından kesitler sunuyor bize. Daha önceden hiç bu şehirde geçmiş olan bir film izlememiştim. Karakterler çok gerçekçi ve hayatın içindendi. Hem Müslüman, hem Hristiyan Arapların yaşadığı bu toplumda kadınların aşkları, toplumla olan iliişkileri, evlilikleri, güzellik anlyaışları...bunların hepsini görebilmek ve izleyebilmek güzeldi. Film bittiğinde içimde buruk bir hüzünle kaldım, 'ne hayatlar var bilmediğimiz, ne insanlar var...' diye düşündüm içimden. Lübnan'lı kadınlarla Türk kadınları arasında aslında o kadar da fark olmadığını farkettim. Aynı coğrafyanın içindeyiz ve aynı zorluklarla karşı karşıyayız. Kadın olmak, dünyanın her yerinde aynı oranda zor sanırım.

No comments:

Post a Comment