Friday, October 20, 2006

Ab-ı Hayat




Kendi kültürümden, merkezimden, yaşamımın odak noktasından okyanuslar uzakta, müziğinin büyüleyici gücüyle kendimi buldum.. Kainata nerede olduğumu sordum, kim olduğumu, nereden gelip, nereye gittiğimi.. Gök, yıldızlar, evren, toprak, hava, ateş ve su dinledi sesimi.. Dinlediler sesimi ve sessizliğimi.. Varoluşumdaki geçiciliğin acizliğini, dünyanın gizemini, bilinç ve bilinçsizliği..Bilinen ve bilinmeyeni, geleceği ve geçmişi.. Sesim yankıladı gökyüzünün kubbesinde, yağmur olup aktı damlalarla yüzüme, gözyaşı olup aktı aşağıya, huzur ve hüzün karıştı birbirine, seller, fırtınalar, depremler geçti ruhumdan, dalgalar vurdu yüreğime... Yaşayan tüm varlıklar, tüm doğa, tüm evren, bir ağızdan cevap verdi bana.


Boşlukta bir ney sesi yaktı yüreğimi önce, içimdeki nefes bir ateş oldu, tüketti ruhumu. Ruhum bir Zümrüd-ü Anka, yandım ve yeniden doğdum küllerimden binlerce defa. Kainatın her saniyede yeniden yaratılıp yok edilmesi gibi, vardan yok olup, yoktan tekrar var oldum her nefeste..Döndüm, dolaştım, kendime vardım, kendimi buldum tekrar her seferinde. Bitip tükendiğimi sandığım yerde, sıfır noktasında, karanlığın ve yokluğun tam ortasında, dipten çekip çıkardı beni, o ney sesinin yaktığı kızıl ağıt göklere.. Ben, bendim, kendimi buldum, kendimi terkettim, kendimi feda ettim, o yarattığı herşeyi kapsayan ve koruyan, yaşatan, öldüren ve dirilten sonsuz ışığa.. İçimi yaktı neyin feryadı, bir nehir oldu gözyaşlarım, döndü toprağa..


Bulutlar ses verdi o zaman, gökyüzü ses verdi, toprak, ateş, su ses verdi.. Birlik olup söylediler şarkısını sonsuzluğun, baki kalanın, bize kalanın, bizim olanın.. Yüreğimizin en derininde sakladığımız, bizi korkutan, yüzleşemediğimiz o en derin sırrın..Bir pınar en berrak sularını akıttı içimize, sessiz yağmurlar yağdı gözlerimize.. Bize kalan aldığımız nefesti, bu nefesle çıkardığımız sesti, bir sedaydı bize kalan, tek bir ses, tek bir doğru, tek bir yürek, tek varoluş, tek bir çığlıktı gönderdiğimiz kainatın boşluğuna.. Tek gerçekti. Ve müzik, bize bizi anlattı, müzik bizi yaşarken öldürüp, ölürken yaşattı.


Yurdumdan çok uzakta, yıllar ve yollar ötesinde yine kendimi buldum.. Yokoluşun karanlığından çıkıp varoluşun alevinde kavruldum.. Kendimi buldum.



Teşekkürler Mercan Dede..

1 comment: